Doğadaki en yüksek antioksidan kaynağı! Vücuttaki tüm zehri söküp atıyor...

ETKİSİ İLK YUDUMDAN İTİBAREN GÖRÜLEBİLİR Kafein, insan vücudunda etkin bir emilim gösterir; anında etkileri tipik olarak tüketimden 5 ila 30 dakika sonra ortaya çıkar ve bir yudum yeterli olabilir. Bu etkiler, artan solunum ve kardiyovasküler aktiviteyi, artan bilişsel uyanıklığı ve artan bedensel canlılıkla ilişkilidir. Bu etkilerin süresi değişebilir ve bireysel faktörlere bağlı olarak potansiyel olarak 12 saate kadar uzayabilir. Kahve, yüksek kafein içeriği sayesinde insan vücudu üzerinde önemli etkiler ortaya çıkarabiliyor. Kafein, hızla kan dolaşımına karışan ve merkezi sinir sistemini uyaran önemli bir bileşik. Rahatlamayı sağlayan ve uyku getiren bir nörotransmitter olan adenosini bloke eder. Bu etkisi ise gün içerisindeki 'uyuşukluk hissini' ortadan kaldırabilir. Fakat çok daha fazlasını da beraberinde getirebilir. İşte ayrıntıları… KAFEİN TÜKETİRKEN DİKKATLİ OLUNMASI ÖNEMLİDİR Uyarıcı bir madde görevi gören kafein, beyin ile vücut arasındaki mesajların iletimini hızlandırır. Bu nedenle, herhangi bir ilaç türünü tüketirken dikkatli olmak çok önemlidir. Kafeinin etkisi kişiden kişiye değişir ve aşağıdaki faktörlerden etkilenir: Boy, kilo ve genel sağlık durumu gibi fiziksel özellikler Tüketimi ile ilgili önceden aşinalık Diğer maddelerin eş zamanlı alımı Alınan kafein miktarı KAFEİN YOKSUNLUĞU 7 GÜN SÜREBİLİR Diğer pek çok bileşik gibi, kafeine karşı da toleransın gelişmesi olasıdır. Bu adaptasyon, bedensel etkilerine alışmayı ve dolayısıyla karşılaştırılabilir sonuçlar elde etmek için alımın arttırılmasını gerektirir. Sonuç olarak, uzun süreli kullanım, optimum işlevselliği sürdürmek için hem fiziksel hem de psikolojik olarak kafeine bağımlılığa neden olabilir. Bağımlılık ve ardından kafein alımının kesilmesi durumunda, aşağıdaki gibi yoksunluk belirtileri ortaya çıkabilir: Tükenmişlik Sinirlilik Kalıcı baş ağrıları Terleme Kas rahatsızlığı Endişe Kafein yoksunluğunun belirtileri tipik olarak 12 ila 24 saat içinde başlar ve yaklaşık yedi gün boyunca devam edebilir. ATLETİK VE BİLİŞSEL PERFORMANSTA ARTIŞ ORTAYA ÇIKABİLİR 2020 yılında yapılan bir araştırmaya göre kahvenin performansı ortalama %1,7 artırdığı tespit edildi. Bu önemli bir artış gibi görünmese de, özellikle orta düzeyde faaliyet gösteren sporcular için kesinlikle dikkate değerdir. İngiltere'de yapılan bir araştırmada ise, kahve tüketicilerinin tepki sürelerinde, hafızada ve görsel-mekansal muhakemede iyileşme gösterdiğini ve iyileşmenin derecesinin tüketilen kahve miktarıyla ilişkili olduğunu vurguladı. DEPRESYON RİSKİNİ AZALTABİLİR Bazı göstergeler, ruh halini iyileştirici özelliklerinin uzun vadeli avantajlarının önemli olabileceğini düşündürüyor. 2016'daki gözlemsel çalışmaların analizi, kafein tüketiminin depresyon riskinin azalmasıyla bağlantılı olduğunu ortaya çıkardı. Benzer şekilde, 2010 yılında Finlandiya'da yapılan bir araştırma, kahve tüketimiyle ilişkili benzer bir sonucu ortaya çıkardı. Finlandiya'da yapılan bir çalışmada, bireyler diğer kafeinli içecekleri tükettiğinde bu ilişkinin gücünün azaldığı dikkat çekicidir. EGZERSİZ ESNASINDA DAHA FAZLA YAĞ YAKIMINI SAĞLAYABİLİR Egzersizden hemen önce kahve tüketmenin performansı arttırdığı ve dayanıklılık hissini artırdığı ortaya çıktı. Kahve, egzersiz sırasında kalori harcamasını artırabilir ve potansiyel olarak kilo kaybını hızlandırabilir. Pek çok kişi, kahveyi antrenman öncesi protein karışımlarına dahil etmeyi tercih ederken, diğerleri siyah tüketmeyi tercih ediyor. Antrenman öncesi siyah kahve tüketimi, aerobik enerji için yağ asitlerinin daha iyi kullanılmasının yanı sıra, hem antrenman sırasında hem de sonrasında kalori yakımının artmasına neden olabilir. Bazı kaynaklar 4 fincan kahvenin metabolizma hızınızı % 3-11 oranında artırabileceğini öne sürüyor. Metabolizma hızının artmasıyla yağ yakımı daha verimli hale gelir. Sonuç olarak, bu özellik kilo verme hedeflerine ulaşmayı amaçlayan kişiler için oldukça faydalıdır. KAHVE EN ZENGİN ANTİOKSİDAN KAYNAKLARINDAN BİRİ Antioksidanlar, vücudu serbest radikallerin zararlı etkilerinden korumada kritik bir rol oynar. Özellikle Batı diyeti antioksidanların yaklaşık %79'unu yiyeceklerden ziyade içeceklerden sağlıyor. Finlandiya ve Norveç'te yürütülen araştırmalar, kahvenin birincil antioksidan tedarikçisi olarak öneminin altını çizdi ve genel antioksidan alımının yaklaşık %64'üne katkıda bulundu. Kahve de dahil olmak üzere çeşitli kaynaklardan antioksidan açısından zengin bir beslenmenin benimsenmesi, vücudun zararlı oksidatif strese karşı savunmasını güçlendirmek için gereklidir. ÖDEME SEBEP OLABİLİR Ödem olarak da bilinen su tutulması, vücudun bazı bölümlerinde sıvının birikmesi anlamına geliyor. İdrar söktürücü özelliğiyle bilinen kafein vücutta depolanmaz. Sonuç olarak kafein idrar üretiminin artması yoluyla elimine edilir. Bu idrar söktürücü etki, genellikle şişkinlik ve halsizlik duygularıyla karakterize edilen, kilo verme sürecinin önündeki ortak bir engel olan su tutulmasının hafifletilmesine yardımcı olur. Kafein, su tutulmasıyla mücadele ederek daha rahat ve etkili bir kilo verme yolculuğuna katkıda bulunur. KAHVE TOK TUTAR VE YAĞ PARÇALANMASINI KOLAYLAŞTIRIR Bilimsel kanıtlar, kafeinin yağ hücrelerini doğrudan uyardığını ve depolanan yağları parçalamalarını sağladığını doğrular. Yağ, fiziksel aktivite yoluyla kullanılıp atılmadan önce bu parçalanma sürecini gerektirir. Ayrıca kahve, kan dolaşımındaki adrenalin seviyesini yükselterek yağların parçalanmasını kolaylaştırır. Sonuç olarak kafein, çeşitli zayıflama takviyelerinin önemli bir bileşeni olmaya devam ediyor. Tüm bunların yanı sıra, kahvedeki klorojenik asitlerin iştahı bastırdığı ve yeme isteğinin azalmasına yol açtığı biliniyor. Bu özellik, kalori alımını yönetmeyi amaçlayan kişiler için faydalı olduğunu kanıtlıyor. Ham (yeşil) kahve çekirdekleri klorojenik asitin en zengin doğal kaynağı görevi görürken, kavrulmuş kahve de bu bileşeni korur. Özellikle, daha hafif kavurma profilleri daha yüksek bir klorojenik asit konsantrasyonunu korur. ERKEKLERDE ARTRİT RİSKİNİ DÜŞÜREBİLİR Araştırmalar, daha yüksek kahve tüketiminin , belirli bir tür inflamatuar artrit geliştirme olasılığının azalmasıyla ilişkili olduğunu göstermektedir. Bu bulgulara ulaşmak için 12 yıllık bir süre boyunca 45.869 erkek katılımcıyı kapsayan kapsamlı bir çalışma yürütüldü. Ancak bireysel sağlık koşullarının değişebileceğini ve kahvenin sağlık üzerindeki etkilerinin kişiden kişiye değişebileceğini unutmamak çok önemlidir. DOZ AŞIMI TEHLİKELİ OLABİLİR Aşırı kahve tüketimini gösteren belirtiler şunlardır: Yüksek vücut ısısı Artan idrara çıkma sıklığı Dehidrasyon Baş dönmesi ve baş ağrısı hissi Kalpte çarpıntı Endişe ve huzursuzluk Kaygı ve sinirlilik duyguları Ellerde titreme Uykusuzluk hastalığı Başlangıçta enerji dalgalanması ve ardından artan yorgunluk hissi.

Doğadaki en yüksek antioksidan kaynağı! Vücuttaki tüm zehri söküp atıyor...

Doğadaki en yüksek antioksidan kaynağı! Vücuttaki tüm zehri söküp atıyor...

Dikkat! Zehirlenmeye neden oluyor: "Dondurmayı sakın böyle yemeyin!"

Pişirmeden önce sakın yıkamayın! Sağlığınızı farkında olmadan mahvetmeyin…

Horlama deyip geçmeyin! Bu 4 ölümcül hastalığın habercisi olabilir…