İnsanlık tarihi kadar eski olan verem, geçmişte birçok salgına ve milyonlarca insanın ölümüne neden oldu. 19. yüzyılda sanayileşmiş ülkelerde salgınlar yaşanırken, verem mikrobunun (M.Tüberkülosis) keşfiyle hastalığın teşhis ve tedavisi için yeni yöntemler geliştirildi. 1882 bakteriyi keşfeden Dr. Robert Koch'un anısına, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 24 Mart 'Dünya Tüberküloz Günü' ilan edilirken, hastalık için farkındalık yaratmak amaçlanıyor. Türkiye'de veremle savaş mücadelesi ise Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren önemli bir halk sağlığı politikası oldu. 1924 yılında Heybeliada Sanatoryumu'nun kurulması, veremle mücadelede önemli bir ilk adım oluşturdu.
GEÇMEYEN ÖKSÜRÜĞE DİKKAT
Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Taner Ekinci, veremin belirtileri ve bulaşma yollarını anlattı. Uzm. Dr. Ekinci, "Verem, en sık akciğerleri etkilemekle birlikte, vücudun diğer organlarını da tutabilir. Belirtileri arasında uzun süreli öksürük (özellikle 2-3 haftadan uzun süren), balgam çıkarma, ateş, gece terlemesi, kilo kaybı ve halsizlik yer alır. Hastalık, enfekte kişinin öksürmesi, hapşırması veya konuşmasıyla havaya saçılan damlacıkların solunmasıyla bulaşır" dedi.
DÜZENLİ TAKİP ÖNEMLİ
Verem tedavisinde ilk etkili ilacın 81 yıl önce bulunduğunu belirten Uzm. Dr. Ekinci, "Diğer ilaçların bulunması ve tedaviye girmesiyle günümüzde verem tedavisi, genellikle 6-12 ay süren ve birden fazla ilacın birlikte kullanıldığı bir tedavi şeklidir. Tedaviye düzenli olarak devam etmek ve doktorun önerilerine uymak çok önemlidir. İlaçların düzenli kullanılmaması durumunda hastalık tekrarlayabilir ve ilaçlara dirençli hale gelebilir" dedi.
ÜLKELERDE VEREM GÖRÜLME ORANI
Ülkemizin veremle mücadelede önemli başarılar elde eden ülkelerden biri olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Ekinci, şöyle dedi: "Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı sayesinde hasta sayısında ve insidansda (toplumda her 100.000 kişide görülme sıklığı) önemli düşüşler kaydedilmiştir. Türkiye'de 2022 yılında 9 bin 851 yeni vaka tespit edilmiştir. Avrupa'da verem insidansı düşüktür. ABD ve Kanada gibi Kuzey Amerika ülkelerinde verem insidansı düşüktür. Latin Amerika ülkelerinde ise daha yüksek oranlar görülebilmektedir. Afrika, dünya genelinde verem insidansının en yüksek olduğu kıtadır."
ÖLDÜRÜCÜ BİR HASTALIK
Dünya nüfusunun üçte birinin verem basili ile enfekte (vücuduna verem basili almıştır) olduğunu belirten Uzm. Dr. Ekinci, "Verem basili ile enfekte olanların yüzde 10'unun yaşamlarının bir döneminde verem hastası olma ihtimali vardır. Dünyada her yıl yaklaşık 9 milyon yeni hasta ortaya çıkmakta, 1.5 milyon insan veremden ölmektedir" dedi.
NASIL KORUNACAĞIZ?
Veremle mücadelenin sadece bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk olduğunu da belirten Uzm. Dr. Ekinci, nasıl korunacağımızı ise şöyle anlattı:
Özellikle çocuklara yapılan BCG aşısı, vereme karşı koruyuculuk sağlar.
Dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve yeterli uyku bağışıklık sistemini güçlendirir.
Veremli kişilerle yakın temastan kaçınmak ve kalabalık ortamlarda maske kullanmak bulaşma riskini azaltır.