Gerçek sevginin anahtarı! Önce kendinize bu soruyu sorun...
Her gönül bir ev gibidir. Bazılarının kapısı ardına kadar açıktır, kim gelse buyur edilir. Bazılarınınsa kapısı hep kapalıdır; zira çok kırılmış, çok yorulmuştur. Ama asıl mesele şu: Her kapı açılmalı mı, her gelen içeri alınmalı mı? Gönül, bedenden daha hassas bir varlıktır. Çünkü bedenin yarası zamanla kabuk bağlar... Ama gönlün yarası öyle değil. Hayatımızda herkese yer vermek zorunda değiliz. İyiliğimizi suistimal edenlere, sevgimizi karşılıksız tüketenlere, yanımızda gibi görünüp içimizi kemirenlere, kapılar kapalı kalabilir. Çünkü gönül bir mabettir. Oraya girecek olan, yüreğinin temizliğiyle girmeli. Kendi karanlığını sana yükleyen değil, senin ışığını büyüten biri olmalı. Peki kime açmalı gönül kapısını? Sana huzur verene... Yanında sessizce oturduğunda bile iyi hissettiğine... Seni değiştirmeye çalışmadan, olduğun gibi kabul edene...

