Klinik Psikolog Esra Ezmeci'den kadın ve erkeklere tüyolar: Özgüven hayır diyebilmekle başlar
Aynaya baktığınızda gördüğünüz kişi, olmaktan mutlu olduğunuz mu yoksa kendi bedeninize, ruhunuza yabancılaştığınız kaybolmuş bir benlik mi?
Özgüven. Kişinin kendisi olmaktan memnun olup olmama düzeyi aslında bir anlamda da. Anne karnından itibaren istenen bir birey olup olmamamızla başlayıp, değer sıfatını her türlü ilişkide hangi yollarla aldığınız özgüvende değişim ve gelişim yaratan en önemli etkenlerden.
Özgüven çocukluktan itibaren iki konu ile şekilleniyor: Sevilebilir olma ve yeterli olma. Çocukluktan itibaren öğrendiğimiz ve kendimizi geliştirdiğimiz noktalar var. Bunlar aldığımız mesajlarla ve kendi kişiliğimizde gördüklerimizle, yeterli olduğumuza inanmamızın temelini oluşturuyor. Eğer en güvendiğimiz kişilerden şartlı sevgiler, çok ağır cezalandırmalar, küslükler görürsek özgüvenimiz çocukluktan itibaren zedelenmeye başlıyor. O zaman da bizim ilk partnerlerimiz olan anne babamızdan gördüğümüz değeri bundan sonraki ilişkilerimizde ve partnerlerimizde de ortaya çıkarıp yanlış ilişki seçimlerine ve ilişkilerimizdeki düşük özgüvene sebebiyet verebiliyor. O yüzden çocuklarımızı yetiştirirken en önemsememiz gereken şeyler önce onların özgüvenini, kendi başına sorumluluk almasını, her şartta sevilebilir olduklarını, kendi sınırlarını çizerlerse daha başarılı olabileceklerini, hayır demenin yanlış olmadığını onlara öğretebilmek.