Uzmanı uyardı: Kaygı düşman değil, doğal bir duygudur
"Bize zarar veren şeyler duygular değil, duygulara davranışsal olarak cevap verme şeklimiz, yani onlarla kurduğumuz ilişkimizdir" diyen Uzman Klinik Psikolog Töre Simge Korkut, öncelikle kaygıya hayatımızda yer açmamız gerektiğini ve sonrasında zihin egzersizlerini uygulayarak yaşamak istediğimiz hayata veya olmak istediğiniz kişiye bir adım daha yaklaşabileceğimizi belirtti.
Koronavirüsün hayatımıza girdiği 1,5 yılı aşkın süreçte eskiden güvenli bir yer olarak bildiğimiz özgürce yaşadığımız dünyamızın çehresini, gözle görülmeyen ölümcül bir düşmanın her an peşimizde olduğu güvensiz bir yere dönüştürdüğünü belirten Uzm. Klnk. Psk. Töre Simge Korkut, 7'den 70'e herkesin bu süreçte kaygı duygusuyla az ya da çok karşılaştığını vurguladı.
İŞE VE OKULA DÖNÜŞ KAYGI KATSAYISINI ARTIRABİLİR
"Kimimiz sınav öncesi, kimimiz geçirdiği bir trafik kazasında, kimimiz ise çocuğumuz eve geç geldiğinde ya da benzer durumlarda kaygı (anskiyete) duygusunu daha önce de yaşamıştır" diyen Uzm. Klnk. Psk. Korkut, salgının hâlâ devam etmesinin yanı sıra, sonbaharın gelişiyle iş ve okul ortamına dönüşün, havaların soğumaya başlamasının da insanlardaki kaygı katsayısını artırabileceğine dikkat çekti.
ANKSİYETE DEĞERLERİMİZLE İNŞA EDİLEN DOĞAL BİR DUYGU
Kaygının tanımını yapan Uzm. Klnk. Psikolog Korkut, "Kaygı, kişinin dış dünyasından veya iç dünyasından gelen bir uyaranla karşılaştığında yaşadığı, gerginlik duyguları (gerçek dışılık hissi, kontrolünü yitirme hissi, sersemlik…) endişeli düşünceler ve artan kan basıncı, çarpıntı, boğulma hissi gibi fiziksel değişiklikler ile karakterize doğal bir duygudur" ifadelerini kullandı.
Anksiyetinin kişinin değerleri üzerinden inşa ettiği bir duygu olduğunu belirten Korkut, "Değer verdiğimiz şeyler yok olduysa veya yok olma tehlikesi altındaysa kaygı hissederiz. Bu da çok doğal bir duygudur" dedi.