Kanda ALP Nedir? Kan Tahlilinde Alkalen Fosfataz (ALP) Yüksekliği ve Düşüklüğü Ne Demektir, Referans Aralığı İle Normal Değeri Kaç Olmalı?
Kanda ALP nedir bahsedilirken sağlığın önemli alanlarına da değinilir. Birbiriyle bağlantılı etkileşimler, Alkalen fosfataz neyi gösterir için uygun bir tanımdır. İlk belirtilmesi gereken Alkalen fosfataz düşüklüğü ne anlama gelir konusunun sorun oluşturmadığıdır. Tek sıkıntı ALP yüksekliği neden olur çizgisindeki sebeplerdir. Çünkü Alkalen fosfataz kaç olursa tehlikeli olacağı yükselmesinden kaynaklıdır. Alkalen fosfataz normal değeri kaç olmalı ele alınırken yaklaşık bir değer söylemek mantıklıdır. ALP yüksekliği nasıl düşürülür imkân dahilindedir ve bazı besinler faydalıdır.
Kanda ALP Nedir?
Kandaki ALP'nin açılımı Alkalen fosfatazdır. Vücudun iç dünyasındaki kimyasal etkileşimler birbiriyle bağlantılı şekilde hareket eder. Enzim, hücre ve doku gibi faktörler etkileşimleri sağlayan birincil unsurlardır. Kandaki Alkalen fosfatazın yapısı da bahsedilen faktörlerden olan, ezim içerisine dahil edilmektedir. Alkalen fosfatazı vücutta iki farklı yerde görürüz. İlki iskelet sisteminde ikincisi ise mide bağırsak sisteminde. Alkalen fosfataz bahsedilen iki yerde de enzim olarak bulunmakta ve metabolizmayla da ilişkilendirilmektedir. Dolayısıyla Alkalen fosfataz kemik, mide, bağırsak ve metabolizma ile açıklanan bir enzimdir.
Alkalen Fosfataz Neyi Gösterir
Alkalen fosfatazın normal değerini bilmemiz gerekir. Bu enzim 20 ve 140 IU/L aralığında olması gerekir. Eğer ölçüm sonucunda Alkalen fosfataz 140 üzerinde çıkarsa, miktarı yükselmiş anlamını ifade eder. Ortalama 20 ve 140 IU/L aralığında olan Alfaset fosfataz enzimi iskelet sistemi ve mide bağırsak sisteminde üretilmektedir. Dolayısıyla Alkalen fosfataz iskelet sisteminde ve mide bağırsağında üretilen enzim özelliğine sahiptir.
Alkalen Fosfataz Kaç Olursa Tehlikeli
Yukarıda da belirtildiği gibi 20 ve 140 IU/L aralığındaki Alkalen fosfataz değeri normal değerdir. 140 üzerine çıkıldığında Alkalen fosfataz enzimin miktarı artmaktadır ve bazı tehlikelere yol açmaktadır. Bu artış hamilelik sürecinde, büyüme ve gelişme dönemlerinde, kemiklerin kırıldığında ve iyileştiklerinde, kemik hastalıklarında, enfeksiyonlarda, kan ve böbrek yetmezliği gibi hastalıklarda yükselmektedir.