O kanser bir kıtadan yok edilmek üzere! Neredeyse %99 koruyuculuğu bulunuyor...

2040 yılında Türkiye’de 400 bin kişiye kanser tanısı konulabilir. Rakamlar ürpertici olsa da kanser tedavilerinde umut verici gelişmeler var. Birçok kanser türü kronik bir hastalığa dönüşürken, rahim ağzı kanseri ise Avustralya kıtasından yok edilmek üzere
GÜL KİREKLO
Giriş Tarihi: 12.12.2023 09:26 Güncelleme Tarihi: 12.12.2023 09:26
15. Ulusal Radyasyon Onkolojisi Kongresi (UROK) Antalya'da gerçekleştirildi. Kongre Başkanı Prof. Dr. Gökhan Özyiğit ile kanser tedavisinde gelinen son noktayı konuştuk... Prof. Dr. Özyiğit, kanserin halen dünyada ve Türkiye'de en önemli halk sağlığı problemlerinden biri olduğunu söyledi. Son verilere göre Türkiye'de her yıl yaklaşık 234 bin yeni kanser tanısı konulduğunu ve 126 bin kanser hastasının hayatını kaybettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Özyiğit, "2040 yılında ise ülkemizde her yıl 400 bin yeni kanser tanısının konması ve kansere bağlı ölümlerin de yüzde 85 oranında artış göstererek 233 bine yükseleceği tahmin edilmektedir. Bu oran Avrupa'da yüzde 30 düzeyindedir" dedi.


2030'DA O KANSER GÖRÜLMEYECEK
Prof. Dr. Özyiğit, birçok kanser türünde tedavinin mümkün olduğunun altını çizerek "Meme, prostat, akciğer kanseri 1'inci evrede kronik bir hastalığa dönüşmüş durumda. Dahası birçok kanseri önlemek de mümkün. Bilimsel olarak gelişmiş ve ekonomik açıdan refah düzeyi yüksek ülkelerde birçok kanser türünde kanser kontrol programları başta olmak üzere güncel cerrahi, modern radyoterapi teknikleri ve sistemik tedavilerle tam şifa mümkündür" dedi. HPV aşısı sayesinde bugün bir kıtada artık bir kanser türünün tamamen ortadan kaldırılma aşamasına geldiğine de işaret eden Prof. Dr. Özyiğit, "Avustralya kıtası bir kanser türünü kıtadan yok etmek üzere. 2030'da muhtemelen o kanser türü o kıtada artık görülmeyecek. Rahim ağzı kanseri aşı programını uygulamaya başladılar, erkek ve kız çocuklarını aşılıyorlar. HPV virüsü gibi artık neredeyse yüzde 99 koruyuculuk oranı olan aşıdan bahsediyoruz" dedi.


DÜNYA GIPTAYLA İZLİYORDU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde ülkemizde başlatılan tütünle mücadelede programının tüm dünyada gıptayla izlenen bir program olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özyiğit, şunları söyledi: "Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde başladık, onun denetimleri bence burada çok çok önemliydi. Yapılan hastaneleri vs. hepsini bir kenara koyalım, sadece tek başına tütün kontrol programı bile takdire şayan bir durumdu. Ama denetimler gevşemeye başladı. Bu konunun tekrar aynı önemle gündeme getirilmesi gerekiyor. Tütün kontrol programı sayesinde dünyada 1 milyon kanseri tek başına engelleme şansımız var." Prof. Dr. Özyiğit, ister elektronik olsun ister başka bir şey, tütünü cazip hale getirmek için kullanılan ürünlerin hepsinin kansere yol açan ajan olduğunu belirterek şöyle dedi: "Kategori-1 kitle imha silahı hüviyetindedir. Şu an Gazze'deki olayları biliyoruz, sigarayı o bombardımanın bütün dünyaya yayılmış hali olarak nitelendirebiliriz."


RADYOTERAPİ OLMAZSA OLMAZ
Radyoterapinin artık birçok sık görülen kanser türünde olmazsa olmaz tedavi şekli olduğuna da işaret eden Prof. Dr. Özyiğit, "Meme, akciğer, serviks kanserinde, hatta gırtlak kanserinde sadece radyoterapi ile tedavi mümkün. Aynı şekilde prostat kanserinde tek başına radyoterapi yetebiliyor. Radyoterapi günümüzde teknolojinin ulaştığı noktayla en hedefe yönelik tedavi şekli oldu. Erken evre akciğer kanseri mesela, evre 1'de yakaladığınız zaman, yüzde 50-60 oranda sadece radyoterapi ile cerrahiye eş değer sonuç elde edebiliyorsunuz" dedi.
AŞI ERGENLİK DÖNEMİNDE YAPILMALI
PROF. Dr. Selek, bu virüsten ve yol açabileceği sorunlardan sakınmak için korunma yollarını şöyle sıraladı: "HPV aşısı son 10 yılda gündemimize giren ve bu virüsün önemli türlerine karşı bağışıklığımızı sağlayan çok önemli bir koruma şemsiyesidir. Bu aşının mümkünse ergenlik döneminde yapılabilmesi, değilse genç yetişkinlere uygulanması önerilmektedir. HPV enfeksiyonunun kanser riskini arttırabilecek olan sigaradan da uzak kalmak önemlidir. Sigara ve alkolden uzak sağlıklı bir yaşam tarzı, düzenli egzersizle aktif bir beden, Akdeniz diyeti ağırlıklı dengeli beslenme ve yeterli uyku, bağışıklık sistemimizi destekleyecektir."
HPV'DEN AŞI İLE KORUNMAK MÜMKÜN
TÜRK Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Uğur Selek, HPV (Human Papillomavirus) nedenli kanserlerden aşı ile korunmanın mümkün olduğunu belirterek, "Bu virüs cinsel yolla bulaşan bir virüs. Genital siğiller gibi hafif enfeksiyonlardan ciddi kanserlere kadar çeşitli sağlık sorunlarına neden olabiliyor. HPV aşısı ülkemizde rutin aşılama programına mutlaka alınması gerekir" dedi.
KADINLAR PAP SMEAR TESTİNİZİ YAPTIRIN
TÜM kanserlerde olduğu gibi erken teşhisin önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Selek, "Erken teşhis yaşam kurtarıcıdır. HPV ile ilişkili kanserler için düzenli tarama testleri gündemimizde olmalı, özellikle rahim ağzı kanseri için kadınların Pap smear testi ve HPV testi yaptırması önerilmektedir. Tarama testi erkekler için rutin önerilmese de, HPV aşısının erkek çocuklar ve genç erkeklerde yapılması HPV enfeksiyonunun yaygınlığını sınırlamak için önemlidir" dedi.
HABERİN DEVAMI
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.