Yüksek ateşe dikkat! Hastalık değil bir belirti...

Ateş vücut ısısını normalden daha yüksek ölçülmesine nedir. Ateşin bir hastalık değil bir semptom yani belirti olduğunun altını çizen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Fatih Kısaarslan, ateşi etkileyen birçok faktörün bulunduğunu dile getirdi. Ateşin sebebinin ve çocuğun yaşının önemli olduğunu belirtti. Çocukluk çağında en sık görülen ateş nedeninin enfeksiyon olduğuna işaret etti. Ardından özellikle üst solunum yolu enfeksiyonları bunlardan da viral enfeksiyonlar en sık ateş sebepleri olduğunu dile getirdi. İşte detayları...
Giriş Tarihi: 28.12.2023 11:02 Güncelleme Tarihi: 28.12.2023 11:02

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Fatih Kısaarslan, çocuklar için acil servise en çok "yüksek ateş" sebebiyle başvurulduğuna dikkat çekerek, "Ateş bir hastalık değildir, bir belirtidir. Çocuklarda ilk defa ölçülen ateş 38 derecenin altında ise ve çocuğun genel durumu iyiyse sıklıkla acil müdahaleye ihtiyaç yoktur. Öncelikle takip etmek gerekir. 38.5 derecenin üzerine çıkan ısrarcı ateş durumunda ise vücut soğutulur, gerekirse ateş düşürücü verilir. Ateş devam ediyorsa çocuk doktora götürülmelidir" dedi.


Ateşin bir hastalık değil bir semptom yani belirti olduğunun altını çizen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Fatih Kısaarslan, ateşi etkileyen birçok faktörün bulunduğunu dile getirdi. Ateşin sebebinin ve çocuğun yaşının önemli olduğunu belirten Dr. Kısaarslan, "Ateş çocukların acile en sık geliş sebebi ve aileleri en çok rahatsız eden şikayettir. Ateş, vücut ısısının normalden yüksek ölçülmesidir. Ancak normal kabul edeceğimiz değerler yaşa göre değişir. Ölçülen değer çocuklarda 38 derece, büyüklerde 37.8 derece üzerindeyse bunu ateş olarak kabul ederiz. 37.5 derece ile altındaki ölçümler normal vücut sıcaklığı kabul edilir ve bu seviyede herhangi bir müdahaleye gerek yoktur. 37.5-38 derece arasındaysa takip edilebilir" dedi.


"38.5 DERECENİN ÜZERİNDEKİ ISRARCI ATEŞ İÇİN İLAÇ VERİLEBİLİR"


Çocuğun yaşı, ortam ısısı, biyolojik saati, geçirdiği hastalıklar, genel sağlık durumu, kronik hastalığının olup olmaması gibi etkenlerin ateş durumunu etkilediğini ifade eden Dr. Kısaarslan, çocukluk çağında en çok görülen ateş sebebinin enfeksiyon olduğuna işaret ederek sözlerine şöyle devam etti:
"Özellikle üst solunum yolu enfeksiyonları bunlardan da viral enfeksiyonlar en sık ateş sebepleridir. Öncelikle 38.5 dereceyi aşmayan durumlarda ateş ilk defa yükselmeye başladıysa takip etmek gerekir. Eğer 38.5 derece ve üzerinde devam ediyorsa ateş düşürücü verilebilir. Ancak ateşin sebebi ve çocuğun hangi yaşta olduğu da önemlidir. Örneğin 28 gün ve altında olan bir bebekte ateş en sık aşırı ısınma ve sıvı kaybıyla ortaya çıkar. Bu dönemde ateşli çocuk hastaneye getirildiğinde genel durumu iyi, hasta görünümü yok ve beslenmesi, emmesi aktif görünüyorsa bebeğin üzeri açılarak rahatlatılır. Anne sütü ile sıvı takviyesi verildiğinde ateş kendiliğinden düşebilir" diye konuştu.
Dr. Kısaarslan, tetkik ve tedaviye hemen başlanması için halsiz ve hasta görünümlü, huzursuz ve iştahsız çocukları ayırt etmek gerektiğini, buna rağmen görünümü iyi, ciddi ateş kaynağı ya da havale gibi riskli durumları olmayan çocukları ayaktan takip ve tedavi ettiklerini sözlerine ekledi. 3 ay ile 3 yaş arasındaki bebek ve çocukların ateşin en çok görüldüğü grup olduğuna değinen Dr. Kısaarslan, 39-40 dereceye kadar çıkan ateşlerin de yine bu yaşlarda çok görüldüğünü belirtti. Dr. Kısaarslan, genel durumu iyi çocukların ayakta takip ve tedavi edilebileceğini ancak ateş nedeni açıklanamayan ve genel durumu iyi olmayan çocukların gecikilmeden tetkik edilerek, gerekirse hastanede tedavi edilebileceğini dile getirdi.

"ATEŞİN İLK BELİRTİSİ EL VE AYAKLARIN SOĞUMASI OLABİLİR"


Çocuklarda daha çok ateş nedeni olan enfeksiyonların beyindeki ateş merkezini uyardığını, ateş merkezinin vücut sıcaklığı ayar noktasını daha yukarıya çekerek yeni bir ayar noktası oluşturduğunu ifade eden Dr. Kısaarslan, "Böylece vücudumuzu ısıtmak için sıcak bir ortama yönelir, giyinmek isteriz. Titreyerek ısı üretmeye çalışırız. Cilt damarlarımız büzülerek ısı kaybını önlemeye çalışır. Vücut sıcaklığını korumaya yönelik oluşan damar büzülmesi nedeniyle el ve ayak gibi uç noktalarda biraz soğuma ve morarma görülebilir. Hatta ateşin ilk belirtisi bu da olabilir. Bunu gözden kaçırmamak gerekir" şeklinde konuştu.

"AŞIRI GİYİNME VE SICAK ORTAM VÜCUT ISISINI ARTIRIR"


Güvenli sınırın 38.5 derece ve altı olduğunu vurgulayan Dr. Kısaarslan şunları söyledi:
"Çevresel ısı artışına, bebek ve çocukların aşırı giydirilmesine ve aşırı üstlerinin örtülmesine bağlı da vücut ısısı yükselerek ateşe neden olabilir. Yani ortamdan kazandığımız ısıya bağlı vücut ısısı artışı olabilir. Bu noktada da çocuk kendisini ısınmış hisseder, serin bir yer arar. Su içmek ister ve terler. Vücut sıcaklığının aşırı ısınmaya bağlı yükseldiğini bu belirtilerden de anlayabiliriz. Hemen sıvı takviyesi verilerek, üzerini açarak ve ortam serinletilerek vücut ısısı normal seviyeye getirilebilir. Ateş düşürmek bir tedavi anlamına gelmez. Bizim için güvenli sınır 38.5 derece ve altıdır. Ancak önemli bir hastalık ve havale riski gibi durumlarda takibi bırakmadan müdahale edilerek ateş düşürülebilir."
Bu sınıra kadar olan ateşin anne babaları endişelendirse de aslında vücuda faydalı olduğuna dikkat çeken Dr. Kısaarslan, "Ateş esnasında vücudumuzun savunma hücreleri olan akyuvarlarımızın mikrop öldürme yeteneği ve antibiyotiklerin mikropları öldürme etkisi artar. Ancak ateş 42-43 derecelere kadar çıkarsa artık bu faydalı etki azalmaya başlar. Artık vücut zarar görmeye başlayabilir" dedi.

HABERİN DEVAMI
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.