Galatasaray'ın, Atletico Madrid ile oynadığı maçta Perea ceza sahasında elle oynamıştı. Hem penaltı hem de oyundan atılması gerekiyordu. Kale arkası hakeminin önünde olmasına rağmen böyle bir karar alınmadı... Bu farklı bir konu. Kötü bir hakemdi, gözlüğe ihtiyacı vardı! Ama bu hakem sisteminin hatası değil. Hakemin hatası... Sahaya hakim olacak hakemler koymak ayrı bir konu. Ama hakem görmüyorsa bu bambaşka bir problem. Ama televizyon yine de çözüm değil. Ayrıca şöyle bir problem de var. Rambo, Rocky filmlerini bilirsiniz, baktığınızda burnunu kırıyor dersiniz ama aslında adama dokunmuyordur bile... Yani hakem böyle pozisyonları çalabilir. Ama gerçekte bu yanlış bir karar da olabilir.
UEFA'nın görevi değil ama hakem kalitesini artırmak için bir çaba var mı? İyi hakemler var, kötü hakemler var. İyi gazeteciler var (gülüyor); kötü gazeteciler var. İyi futbolcular var; kötü futbolcular var. Bir bütünlük yok hiçbir alanda. Bizim için önemli olan pozisyonu göremeyen hakeme görebilme imkanı yaratmak. Henry'nin elinde hakem sorumlu değil. Çünkü pozisyonu görmesi imkansız. Kimse göremez. Sadece orada bir hakem olsa o görürdü. Benim fikrim de bu yönde... Yani hakemliğin mevcut sistemi şu anda yetmiyor. 20 yıl önce de yetmiyordu.
Hangisi daha çok hoşunuza gitti? Futbolculuk, teknik direktörlük ya da başkanlık? 55 yaşında başkan olmayı tercih ediyorum. 40 yaşında teknik direktörlük güzeldi. 20 yaşındayken de futbolculuk. Başkanlığın öyle parlak bir tarafı yok. Star olan futbolcu... Ben futbolun iyi olması için buradayım. Yöneticinin görevi futbolun iyi oynanmasıdır. Ama işin yıldızı sonuçta futbolcu, başkan değil!
Futbolu erken bıraktığınızı düşünüyor musunuz? Pişmanlığınız var mı? Hiç yok. Araba kullanıyorsunuzdur. Bir noktadada benzin biterse araba durur. Benim 32 yaşında arabamda benzin bitti. Ben de durdum. Formdaydım, sağlığım yerindeydi. Ama bitmişti. Bırakma zamanı gelmişti.