Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Bir kez daha 18 yaş

On sekiz yaşında seçilme hakkı üzerine biriki söz daha... Öncelikle şunu belirteyim: Ben konuyu hukuki açıdan tartışmıyorum. Eğer mesele oysa... Elbette 18 yaşındaki bir insana da seçilme hakkı verilmek zorunda.
Bir kişiyi hem cezai açıdan ehliyetli ilan edeceksin... Hem de "seçilemezsin" diyeceksin. Bu olmaz.
Tamam ama hayata sadece hukukla mı bakıyoruz? Eğer öyle bakıyorsak... Tutarlı olabilmek için, 18 yaşındaki bir gencin Cumhurbaşkanı da seçilmesi gerekmez mi?
Halbuki cumhurbaşkanlığı için 40 yaş ve yüksek öğretim yapmış olmak zorunluluğu devam ediyor. (Anayasa Madde 101)

Tutarlı olabilir misiniz?
Bazı arkadaşların, cumhurbaşkanlığını duyunca, "Ama o başka" dediğini duyar gibiyim! Niye başka olsun ki? Bir kere "O başka" demeye başlandığında nerede durulacağı belli olmaz:
Milletvekilliği? "O başka!" Belediye başkanı? "O başka!" İş muhtarlığa kadar uzar.
O halde seçilmede 18 yaşı hararetle savunan kişilerin, cumhurbaşkanlığı konusundaki engellerin kaldırılmasını da aynı hararetle savunması gerekir. Not: Ama nerde bizde o tutarlılık? Nerede o ilkelilik? Türkiye'de her kesim, "o anda işine ne geliyorsa" onu savunur. Daha geçen gün Burhan Kuzu, Meclis'teki Anayasa değişikliklerinde, açık oylama olması gerektiğini savunmadı mı? Niye çünkü erken yerel seçimle ilgili sorun çıktı. Ama gün gelir, aynı Burhan Kuzu gizli oylamayı savunur.

Ben simitçiyi savunuyorum
Gelelim şu ünlü "göbeğini kaşıyan adam" meselesine. O tartışma çıktığında ben simitçi örneğini vermiştim. (10 Mayıs 2007)
Bir simitçi ilkokul mezunu olabilir. Akşamları göbeğini kaşıyarak TV seyredebilir. Beğenileri incelmemiş bulunabilir.
Ama aynı simitçi, ekonomik çarkın içinde para kazanan bir aile babasıdır. Dolayısıyla işi, eşi ve çocukları hakkında rasyonel kararlar vererek hayatta kalır.
Vergi veren, askere giden bu adamın oy verme hakkını, "Sen göbeğini kaşıyan adamsın" diyerek kısıtlayamazsınız.
Gördüğünüz gibi simitçi örneğini verirken hayatın içinde pişen bir insandan söz ediyorum. Diploması olmasa da, tecrübesi olan bir insan...
Yani benim pozisyonum ne elitist, ne de popülist...
Ben 18 yaşı sorgularken de aynı mantığı kullanıyorum: Zorunlu eğitim yaşı, hem kanunen, hem de pratikte giderek yükseliyor. Yani genç yaşta çalışma (pişme, tecrübe kazanma) azalıyor. Simitçiyle aynı mı bu durum? Hani 18 yaşın hayat tecrübesi? Liseden yeni mezun olmuş, hatta lisede okuyan bir gençten söz ediyoruz!

Siyasetçi gevrek olmalı
18 yaşı küçümsediğimi sanmayın. Birçok işin üstesinden gelinebilir o yaşta: Matematik, bilgisayar, enstrüman çalma, futbol gibi alanlarda üstün başarılar yakalanabilir. Ama yukarıda sözünü ettiğim sosyal hayatta ve piyasada pişme özelliğini bulamıyoruz 18-19 yaşlarında. Bu konudaki yazım üzerine bazı okurlar, "Akıl yaşta değil, baştadır" demişlerdi. Doğru bir söz...
Ancak, o atasözü, "Gencin aklı üstündür" anlamına gelmiyor ki... "Sırf yaşı ileri diye bir kişinin dediğini doğru kabul etmeyin" diyor.
Neyse... Deneyelim, görelim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA