Haşim Kılıç ilginç bir yere savruldu.
Savrulmaya devam ediyor.
Belki de hep o yerdeydi.
Biz farketmedik.
Belki de başka bir nedenle o yere savruldu.
Kılıç'ın Başkan olduğu AYM çok süratli çalışmaya başladı.
Meclis'in çıkardığı yasaları o kadar hızlı iptal ediyor ki AYM'nin hızına yetişmek mümkün değil.
AYM adına hareket ettiği Anayasayı çiğnemekten de kaçınmıyor doğrusu.
Anayasa ne diyor: "Gerekçeli karar açıklanmadan iptal kararı açıklanmaz."
Peki Haşim Kılıç'ın AYM'si ne yapıyor?
Gerekçeli karar henüz yayınlanmamışken iptal kararlarını açıklıyor.
O kadar pervasızlaştı AYM denilen bürokratik aygıt yani…
Anayasaya aykırılık iddiasıyla karar veren AYM'nin kendisi ne hikmetse Anayasaya aykırı davranışlar sergiliyor.
Peki bu AYM'ye Anayasaya aykırı davrandığı için kim dur diyecek?
Öyle bir mercii yok…
AYM'nin astığı astık, kestiği kestik…
Böyle bir hukuk sisteminin demokrasilerde yeri var mıdır acaba?
Buna düpedüz jüristokrasi derler…
Veya bürokratik vesayet ve/ya da bürokratik oligarşi…
Adeta meclis ve siyasi irade üzerinde demoklesin kılıcı gibi sallanmaya başladı…
Tam bir korku iklimi yaratmaya çalışıyorlar besbelli…
AYM Başkanı üstüne vazifeymiş gibi şimdi de hükümete, hatta Cumhurbaşkanına meydan okumaya kalkışıyor…
Adeta bir muhalefet partisi lideriymiş gibi siyasi demeçler veriyor…
İnsanları direnmeye çağırıyor…
"Bir korku iklimi oluştu" diyor…
"Gazeteciler direnin" diyor…
CHP'nin ağzından, Paralel Yapı'nın ağzından ne farkı var bunun?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve AK Parti hükümetine "diktatör" diyen o zihniyetten ne farkı var bunun?
"Sivil faşizm!" hezeyanlarını hatırlatmama gerek yok…
Vay be…
Bu ülkenin AYM Başkanı siyasi otoriteye, hatta devletin başına meydan okuyor…
Elindeki gücü alenen ve resmen kötüye kullanıyor…
İşte buradan ilan ediyorum:
Ben bu AYM'ye artık hiçbir şekilde saygı duymuyorum.
AYM kararlarının da artık Anayasaya uygunluk kriteriyle alındığına zinhar inanmıyorum…
AYM, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Davutoğlu'nun Başbakan olduğu Ak Parti hükümetiyle siyaseten didişen bir kuruma dönüştürüldü resmen…
Yeni Türkiye'de ne Haşim Kılıç gibi bir AYM başkanına, ne de bu haliyle faaliyet icra eden bir AYM'ye ihtiyaç olmadığını söylemeye bile gerek yok…
AYM giderek kaygı verici olmayı başladı demokrasimiz adına…
Baksanıza doğrudan siyaset kurumunu, hükümeti ve devletin başını hedef alan siyasi açıklamalar yapmaktan kaçınmayan bir konuma kendini yerleştirdi…
Kabahat onlarda değil, onları oraya atanlarda…
Yani bizlerde…
Umarım aynı hataya yeni Türkiye'de düşmeyiz bir daha…
