Hilâl Kaplan

Bir kiracı olarak Erdoğan

"Recep Tayyip Erdoğan saltanat, lüks özlemi olmayan biri… 20 yıldır siyasetin zirvesinde olmasına karşın hep Türkiye toplumunun yüzde 90-95'nin yaşadığı ortamlarda yaşadı. Keçiören'deki ev memur, işçi, esnafın oturduğu bir evdi. Erdoğan, bunu bütün hayatı boyunca halkın içinde olarak, halkla beraber yaşamış ve orada iğreti durmayan bir yapıya sahiptir. Erdoğan'ın orayı kullanma istek ve arzusu olduğuna inanmıyorum. Orası devletin pozisyon ve gücünü hissettirmesi açısından önemi vardır. Ben Erdoğan'ın gönlünde orada oturmak, yaşamak özlemi olduğuna inanmam. Öyle bir hayat tarzı da yok. Bu söylenenleri, laf olsun, sırf Erdoğan düşmanlığı bağlamında değerlendirmek lazım. Aleyhine konuşulsun, söylensin ne olursa olsun düşüncesiz altı boş ifadelerdir."

Yukarıdaki sözlerin sahibi, Başbakan olduğu dönemde Erdoğan'ın kaldığı evin sahibi olan Faruk Koca. Yani şimdilerde Suudi Arabistan destekli Al Arabiya, teokratik İran destekli Al Monitor ile Batı medyasının yayınlarında 'hırslı, saltanat meraklısı, sefahat düşkünü' olarak lanse edilen Erdoğan'ın 12 yıllık ev sahibi… Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı mirasını reddeden, tarihî eserleri bile satılığa çıkarmış olan, kendisini çevre coğrafyalara sıkı sıkıya kapamış olan, laik devletle bağdaşmadığını düşündüğü İslâm dokusunu söküp atmaya çalışan icraatlara imza atmış olan bir devletti. Adnan Menderes ve Turgut Özal dönemi dışında, Ak Parti iktidarına kadar da bu çizgide büyük bir kırılma yaşanmadı.

Ancak bugün, Osmanlı geçmişiyle barışık olsa da mevcut Cumhuriyet değerlerini de sahiplenen, kendi özgün millî kimliğini muhafaza ederek çevre coğrafyalarla alaklı bir dış politika geliştiren, laik devlet yapısının dindar Müslümanları ve pratiklerini baskılamayı gerektirmediğini düşünen bir yönetim ülkeyi idare ediyor. Bu vizyona ekonomik gelişmişlik de eşlik edince, eski rejimin biçtiği gömlek fiziken de dar geliyor.

Örneğin mevcut Başbakanlık Binası, işlek bir caddeye bakıyor ve gelen yabancı misafirleri karşılama, tarifiği kilitlemek pahasına nerdeyse sokak ortasında yapılıyor. Yeni Cumhurbaşkanlığı Binası, bu yetersizliğe son vererek, halkı rahatsız etmeden yabancı misafirleri hakkıyla karşılamaya ve ağırlamaya olanak sağlayacak binaları da içinde barındırıyor. Yani o çok bahsedilen 1000 odanın önemli bir kısmı bu amaca matuf dizayn edilmiş. Ayrıca dağınık bir yapı arz eden bürokratik açıdan farklı farklı kurumların da bu binada biraraya gelmesine olanak sağlanacak. Yani o çok bahsedilen 1000 odanın büyük kısmı da devlet bürokrasisine ait olacak.

Daha önceki Cumhurbaşkanlığı Sarayı, 1915 tehcirinde ülkeyi terk etmek zorunda olan Ermeni Kasapyan ailesine aitti. Mustafa Kemâl, Ankara gezisinde görüp beğenince bu köşk kendisine tahsis edilmiş ve ek binalarla büyütülerek bugüne gelmişti. Şimdiki Cumhurbaşkanlığı Sarayı ise, Türkiye Cumhuriyeti hazinesinden çıkan parayla, Türkiye Cumhuriyeti'nin tapusuna geçirilen bir yerleşke… Yani evsahibi değişmiş olsa da, seçilmiş Cumhurbaşkanı olan Erdoğan hâlâ bir kiracı… Ancak geçtiğimiz Ağustos ayında olduğu gibi, 2019'daki Cumhurbaşkanlığı yarışını da kazanırsa, kiracılığı beş yıl daha sürebilir. Çıkan bunca gürültü de Erdoğan'ın 'kiracılığının' uzaması ihtimaline yönelik olabilir belki.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.