Nur Özkan Erbay

ABD'nin yeni savunma stratejisini doğru okumak

ABD Başkanı Obama'nın geçtiğimiz hafta açıkladığı yeni savunma stratejisi önümüzdeki beş yıllık sürede ABD dış politikasında izlenecek yeni yol haritasına dair önemli ipuçlarını içeriyor. Bu yeni strateji ile ABD 2020'ye uzanan dönemde, pragmatizmi temel alan, bir yandan küresel liderliği sürdürmeyi amaçlarken diğer yandan da ABD savunmasını güçlendirmeyi öngören, bir taşla birden fazla kuş vurmayı hedefleyen bir yöntem izleyecek.
Bu anlamda yeni savunma stratejisinin sadece dışta değil iç politikada da büyük kazanımları beraberinde getireceği hesaplanıyor. Zira geçtiğimiz son on yılda Irak ve Afganistan savaşlarının maliyetinin şiddetli bir biçimde hisseden Amerikan ekonomisine, müttefiklere yapılan silah satışları ve savunma harcamalarında gidilecek tasarruf ile büyük bir ivme kazandırması amaçlanıyor.

Başkan Obama yeni yılın ilk günlerinde ilan ettiği bu yeni savunma doktrini ile başarılı bir siyasal iletişim stratejisi izlerken Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerini kazanma yolunda da büyük bir avantaj sağlamış oldu.

Obama'nın yeni savunma stratejisine ilişkin Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve diğer üst düzey askeri kurmaylara Pentagon'da düzenlediği basın toplantısından sadece birkaç gün önce karara bağlanan büyük miktardaki silah satışlarına bu anlamda daha da yakından bakmakta fayda var. Zira birbirine paralel olarak seyredecek savunma stratejisi ve silah satışları 2020'ye uzanan dönemde ABD'nin savunma ve dış politikasında iki temel sac ayağını oluşturacak.
Askeri harcamalarında 500 milyar dolarlık bir kesintiye gidecek olan ABD'nin diğer yandan, sıcak bölgelerde kendi askeri varlığını doğrudan devreye sokmaksızın önemli müttefiklerini yüksek teknoloji ürünü silahlarla donattığını göreceğiz.
Hâlihazırda, Obama yönetiminin ilan ettiği yeni savunma yapılanması Irak ve Afganistan'dan çekilme sonrasında konvansiyonel olmayan kuvvetlere daha fazla ağırlık verilmesi, bu anlamda da siber yapılanmanın güçlendirilmesi, füze savunma teknolojilerinin daha da geliştirilmesini hedefliyor. "21'inci Yüzyıl Savunma Öncelikleri'' başlıklı strateji belgesinde, ABD'nin, eskiden beri sürdürdüğü farklı cephelerde aynı anda iki savaşı yürütme ve kazanma stratejisi yerine, bir savaşı kazanabilecek,diğerinde ise karşısındaki düşmanın amaçlarını engelleyebilecek kapasiteye sahip bir gücü muhafaza etmesini öngörüyor.
Öte yandan, yeniden yapılanma ile Amerikan ordusunda küçülmeye gidilmesine rağmen, ülkesinin dünyadaki askeri üstünlüğünü muhafaza edeceğini söyleyen Obama, yeni yılın son gününde Suudi Arabistan'a yapılacak rekor seviyedeki satışla neredeyse tarihin en büyük silah satışını gerçekleştiren ABD Başkanlarından biri olma unvanını elde etti.
Müttefiklere silah ve uçak satışları ağırlık kazanacak
Bu anlamda Suudi Arabistan'a yapılan silah satışı birçok açıdan önem arz ediyor. Obama'nın yeni yılın son günlerini geçirdiği Hawaii'de imzaladığı anlaşma kapsamında 29.4 milyar dolar değerindeki ileri teknoloji 84 adet F-15 savaş uçağı Suudi Arabistan'a 2015 yılı itibariyle teslim edilecek.
Böylelikle bir taraftan Orta Doğu'da ABD için öncelikli sıcak bölgede, İran'ın varlığına karşı İsrail'in güvenliği tehlikeye atılmadan Suudi Arabistan Hava Savunma sistemi desteklenmiş olacak. Diğer yandan ise ülke ekonomisinde bir kerede 50 bin kişilik yeni bir istihdam alanı yaratılması sağlanacak. Bu satışın detaylarına daha da yakından baktığımızda ABD'nin neredeyse tamamında, 44 eyaletinde 600'ü aşkın tedarikçi firmayı doğrudan etkileyeceği, ekonomiye de yılda ortalama 3.5 milyar dolarlık bir katkı sağlayacağı tahmin ediliyor.
Bunun yanında ABD yönetiminin, ihalesini Lockheed Martin'e verdiği, Umman'a yapılacak 600 milyon dolar değerindeki ek 12 adet eski model F-16 satışını, yine Aralık ayında sonuca bağlanan Birleşik Arap Emirliklerine yapılan 3.5 milyar dolar değerindeki geliştirilmiş füzesavar sistemlerinin satışını da listeye ekleyelim.
Yönetimin Kongre'nin onayına sunduğu, Irak'a 2.3 milyar dolarlık 36 adet tek motorlu F-16 savaş uçağı ve mühimmat satışını öngören anlaşma ise Irak'taki siyasi gelişmelerden dolayı henüz beklemede.
Diğer yandan körfez ülkelerinin silah taleplerini karşılayan ABD, İsrail'in de son teknoloji silah ve uçaklara sahip olmasını sağlıyor. Bu anlamda İsrail'e de önümüzdeki dönemde, bölgede Türkiye'nin dışında başka hiçbir ülkede olmayan dünyada ise sadece yakın müttefiklerine verdiği yeni nesil F-35 savaş uçaklarından satacak.
Son dönemin en büyük savaş uçağı programı olan yeni nesil (Joint Strike Fighter) F-35 savaş uçakları projesi kapsamında İngiltere, Avustralya, Norveç, Danimarka, Türkiye, Hollanda, İtalya ve Kanada'ya 382 milyar dolar değerinde uçak satışı gerçekleştirilirken alıcılar arasında Japonya da yer alıyor.
Öte yandan Obama yönetimi, Orta Doğu'da İran'a karşı olduğu gibi bu kez Doğu Asya'da Çin'in bölgesindeki etki alanının sınırlandırılması adına Tayvan ve Japonya'nın mevcut F-16 kapasitelerinin güçlendirilmeye devam ediyor. Yeni savunma stratejisi kapsamında, önümüzdeki dönemde Güney Kore ve Japonya gibi bölgedeki en büyük müttefiklerine ileri teknolojik silah satışına devam edeceği öngörülüyor. Doğu Asya'daki hava savunma hakimiyetinin mesafelerden dolayı Orta Doğu'dakinden daha önemli olduğu hesaba katıldığında ABD'nin özellikle Çin'e karşı buradaki müttefiklerine silah satışında ağırlık vereceğini söyleyebiliriz.
Özet olarak ekonomik, sosyal ve siyasi açıdan kendisine büyük maliyet ödeten Irak ve Afganistan savaşlarını bir an önce geride bırakmayı amaçlayan Obama yönetiminin benimsediği bu yeni stratejiyi; ABD'nin güvenlik çıkarları ve küresel liderliğinin sürdürülmesi merkezinde şekillenen, ekonomik, askeri ve siyasi açıdan tamamen pragmatik temeller üzerine oturan bir doktrin olarak tanımlayabiliriz.
ABD'nin küresel düzeydeki mevcut etki alanından taviz vermeden kısmi ve maddi bir küçülmeyi benimseyen bu yeni stratejide ABD silah üreticilerinin ürünleri ve savunma teknolojileri dışarıya pazarlanırken içeride de ekonominin beli doğrultulmuş olacak.

@nurozkanerbay

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.