Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Elbette sıfır çekecek

İyi Parti'den birkaç kişi daha ayrılmış. Bunlar da kurucu üyeler.
İyi Parti onlara iyi gelmemiş, yüzlerini güneşe dönmemişler, Meral Hanım güzel yemekler pişirmeyi ancak iktidara geldikleri takdirde vaat ettiğinden, herhalde aç kalmışlar. İyi Parti çözülüyor.
On altı yıl önce aşağı yukarı aynı oyu toplamış olan Genç Parti hiç olmazsa bir "tabela partisi" olarak varlığını sürdürmüştü, acaba İyi Parti'nin tabelası olsun kalacak mıdır?
Genç Parti hiç olmazsa arabesk konserlerinde dağıtılan pilav üstü dönere yumulan "lumpenlere" sesleniyordu, İyi Parti'nin kime seslendiği bile belli değildir.
İki amacı vardı: MHP'yi bölmek ve mümkünse Fetö sanıklarını kurtarmak...
İkisini de başaramadı.
Partisinden fazla oy toplayan bir başkan adayına karşılık partisinden az oy toplayan bir başka başkan adayı da gördük... Bunu da gördük...
Tayyip Erdoğan'a "zarar verebilmek" umuduyla başlangıçta İP'yi destekleyen muhalif basın da daha seçimden önce onu bırakıvermişti... "Bir şey çıkmayacağını" anlamıştı...
Bugün basında onu destekleyen birkaç modası geçmiş "müseccel faşist" var, o kadar.
Onlar da, bir yandan eski partileri CHP'ye kızdıklarından, öbür yandan Erdoğan'ı destekleyen Devlet Bahçeli'ye köpürdüklerinden...
Milliyetçi geçiniyorlar ama söz Amerikan emperyalizmine direnen, PKK ile savaşan Erdoğan'a gelince ne hikmetse gözleri dönüyor.
Partiden ayrılan kuruculardan biri "yerel seçimlerde sıfır çekecek" demiş...
Ya ne sanıyordunuz?
İnsanların belediye seçimlerinde İP'ye oy vermeleri için hiçbir neden yoktur.
Aslında genel seçimlerde oy vermeleri için de hiçbir neden kalmamıştır.
Şimdi bu partinin önündeki en büyük mesele, 2023 seçimlerine kadar dayanıp "hazine yardımını" kapmaktır.
Meral Hanım bunu başarabilecek midir?
İP seçimden önce mi dağılacaktır, seçimden sonra mı?
Bunların kaçta kaçı Ak Parti'ye sığınacak, kaçta kaçı MHP'ye dönebilecektir?
Bir sorumuz daha var: Ataol Behramoğlu hâlâ ortalıkta dolaşıyor mu?
Ne güzel kültür bakanı olacaktı ama halk cahil...
Behramoğlu'nun deyimiyle "pırıl pırıl, apaydınlık, samimi, bilgili, açık sözlü, zarif" bir hanımı iktidara getirmeyen cahil halk...
Herkes Köy Enstitüleri'nde okusaydı böyle mi olurdu canım?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA