Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Eee, daha ne?

Hesapça yanmış, bitmiş, mahvolmuştuk, hiç de öyle olmadık.
Ekimde daha beter duruma düşecektik, düşmedik.
Kasımda asıl kriz patlayacaktı, patlamadı.
Geldik ocak ayına... Kriz mriz yok. Pahalılık var, o bir "kriz" değildir.
Şimdi de Trump bu "felaket tellallarının" ağzına yeni bir sakız sağladı: Türk ekonomisini yıkacakmış.
Tayyip Erdoğan'ı devirebilmek için yeni ve daha güçlü bir kriz patlamasını, tellallar çok istiyorlar.
"Gerekirse ekonomi batsın, yeter ki Erdoğan gitsin" kafası, vatanına ihanet ediyor. Ekonomi batarsa kendisinin çıkacağını sanıyor. Satmayan varakparesinden aldığı üç kuruş ücreti de bulamayınca Hanya'yı Konya'yı anlar.
Bir de ikide bir ağzına "iç savaş" sakızını dolayan vatan hainleri var. Bunu çok istiyorlar. Endişe edermiş gibi görünüyorlar ama buna çok hevesliler. İç savaşı "çekirdek çıtlarken televizyonda seyredecekleri bir film" sanıyorlar. Ya da ayı pizzası yerken izleyecekleri bir derbi maçı.
Kendilerinin de öleceği hiç akıllarına gelmiyor...
Bir de, bu iç savaşı mutlaka "kendilerinin" kazanacaklarını varsayıyorlar tabii.
Eminim Semih Paşa da alnının şakına kurşunu yerken çok şaşırmıştı. Bir kahramanın çıkıp orada onu ossaat bitireceğini hiç düşünmemişti.
Ahmaklar bu muhayyel iç savaşta "Kemalizm'in kalesi" orduya güveniyorlardı, ordunun üçte biri Fetöcü çıktı!

***
"Tayyip düşmanlarının" hepsi de vatan haini değildir elbette.
Kimisi geçen yüzyılda edindiği ideoloji gözlüklerini gözünden bir türlü çıkaramadığı için böyle davranıyor. Çünkü Marksist...
Kafasını kaldırıp gerçeklere bakabilme alışkanlığı olsa, Tayyip Erdoğan'ın bir yandan kapitalizmi geliştirirken bir yandan da ne kadar başarılı "sosyal devlet politikaları" uyguladığını görecek.
Ama bu gerçek "kara kaplı kitaba" uymuyor. O zaman da gerçekler yerine kitapta yazan tercih ediliyor. Bugün işçinin "zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi olmadığını" sanan ahmak da çoktur ülkemizde.
Kendini Marksist sanan ahmak da lafı getirip Mozart ile Beethoven'e bağlıyor.
***
İçlerinde ar damarı hepten çatlamamış olanı, sonunda "işler iyi gidiyor" demek zorunda kalıyor.
Price Waterhouse PwC diye bir kuruluş varmış, bunun yaptığı bir araştırmaya göre Türkiye şu anda dünyada gayrı safi milli hasıla açısından 14. sırada bulunuyormuş. Satın alma gücüne göre de 2050 yılında Fransa'yı ve Suudi Arabistan'ı bile geride bırakıp 11. olacakmış.
Bunu yazan muhalif arkadaş atacak hiçbir çamur bulamamış, "tabii ülkenin iyi yönetileceği varsayımıyla" diye eklemiş.
Kılıçdaroğlu'nu getirin canım, belki sizi birinci yapar!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA