Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Pazar notları: Kar yağıyor... oysa bir kedim bile yok!

Bavullar kapının önünde... Pasaportlar, uçak biletleri masanın üzerinde... "Gitmiyorum" dedi birden genç kadın. "Gitmek istemiyorum!" Adam biraz şaşkın, biraz bu türden huysuzluklarına alışkın, ona baktı! "Döneceğiz tatlım, dert etme!" Genç kadın o zaman günlerdir içinde tuttuğu sözleri dilinden dökülmeye bıraktı: "Komik bütün bunlar! Ben dönmek istemiyorum, döneceksem niye gidiyorum?" Sonra bıkkın ve yenik bir tavırla yerinden kalktı, kapıyı açtı, bavulunu alıp dışarı çıktı. Adam da toparlanıp onu takip etti!

***

Yolculukları kim sevmez! O bavul yap, bavul boşalt eziyetine, gittiğin yerde karşılaşacağın nahoş sürprizlere, içindeki yıpratıcı heyecana ve bazen aklının fena halde arkada kalmasına rağmen yola çıkmak güzeldir. Çünkü insan gitmek ister! Kalmak, tutuklu kalmaktır. Altın kafeste de olsa!..
***

Seyahat kültürü ve turizm o çok derinimizdeki "buralardan gitme" arzusunu hem dünyevileştirir, hem de ehlileştirir. Ama en önemlisi "geriye" yani olağan hayata dönüşü garanti altına alır.
***

Turizm insanlık tarihinde çok yeni bir şeydir. Yaklaşık iki yüzyıllık bir tarih! İki şeyi öldürmüştür turizm. Birincisi, asıl yolculuğun zihinde gerçekleştirildiği "hakikat"ini öldürmüştür... İkincisi, hiç dönmemek üzere çekip gitmeyi; bir tür dervişlik olan gezginliği...
***

Benim için her yolculuğun bir kritik anı vardır. "Ev"den iki günlük ayrılığın bile... Ürpertir! Sarsar! Çünkü tam o anda döneceğim yerin gerçek "ev"im olmadığını hissederim! Her yer gurbettir! Geldiğim yere de, döneceğim yere de yabancı olduğumu hissederim. Neyse ki, o an çok kısa sürer!
***

Dindar insan özlem ve teslimiyet duygusu içinde "gurbetten hakikate dönüş" anını bekler. Mutasavvıf ise tez canlıdır. Bir hayat kurmaktan çok durmadan yürümeye yatkındır. Beklemeye katlanamaz, özlemini "yol"da dindirir.
***

Kar yağıyor... Uyumak istiyorum. Beni de bembeyaz bir örtü örtsün. Uyku kar olsun, üstüme kapansın.
***

Kedim öldükten sonra ilk defa üzerine gül koklamamış olmama yanıyorum şimdi! Kar her yeri tuttu. Eve kapandım. Sevgili desen, uzak bir şehirde zaten! Ah, şu pencerenin dibinde, kaloriferin üzerinde uyuklayan bir kedim olsaydı! Keşke! Bütün sesleri susturup kedimin gurultusunu ve camın öte yanından gelen kar hışırtısını dinleseydim...
***

Kötüyü dost edinmek, dostluğu kötülük kılar.
***

J. Derrida insanın dostluk arayışında "bir başkasına inanma, güvenme özlemi" bulur. Ve şöyle der: "Başkasına inanmak isteriz, çünkü boş bir çaba da olsa, kendimize inanmak isteriz."

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA