HAŞMET BABAOĞLU

İftihar ettim!

Ekonominin rakamsal göstergelerine bakıp duygu sellerine kapılanlardan olmadım hiç.
Gayrı safi milli hasılaya, büyüme ve istihdam oranlarına, maliye grafiklerine, ithalata, ihracata ve daha bir sürü rakamsal veriye bakarım ama...
Beni karamsarlıkla yerden yere çalan da, güne umutla uyandıran da sokaktan aldığım işaretlerdir.
Fakat geçen hafta açıklanan kamuya ait bazı rakamsal veriler beni gerçekten duygulandırdı.
Nasıl bir duygu bu derseniz...
Zamanında nerede rastlasam dalgamı geçtiğim o emekli bürokratlara özgü ifadeyi kullanayım: "Türkiye'yle iftihar ettim."


***

Olay şu...
Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü'nden yapılan açıklamaya göre Türkiye dünyada dış yardımlarını en çok artıran ülke olmuş.
"Acil insani yardımlar"da dünya dördüncüsüymüşüz.
Sadece 2012'de 1.04 milyar dolar acil insani yardım yapmışız. Oysa aynı yıl bu tür yardımların dünya ortalaması yüzde 6 oranında azalmış.
Acil insani yardım, resmi kalkınma yardımları ve diğer yardım kalemleri çerçevesinde ülkemiz son on yılda dış yardım miktarını 30 kat artırmış.

***

Şimdi oturup kamunun nihayet özgüven kazanmasından, ekonomik atılımdan ve uluslararası vizyondan falan söz edebiliriz. Doğrudur.
Yeri gelmişken TİKA'ya (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı) da bir selam çakmalıyız elbette.
Ancak ben malum kesimlerin hiç hoşlanmayacağı bir noktayı vurgulamak istiyorum.
Bu güzel gelişmenin arkasında sokaklarda filiz verip nihayetinde kamuya yansıyan bir zihniyet değişimi var.
Hangi sokaklar bunlar?
Depremden depreme, kokteylden kokteyle yardımlaşmayı hatırlayan ve bir dış yardımdan söz edilince hemen yüzünü buruşturup "önce kendi memleketimize bakalım" deyip semtinden bile iki adım dışarı atmayanların sokakları değil tabii!
Merhameti bilen...
Merhametin basitçe "acımak" değil, adalet arayışı ve insani dayanışma olduğunu fark eden insanların yaşadığı; dünyanın dört bir tarafında ihtiyaç duyanlara yardım toplayan kuruluşların afişlerinin yılın her günü duvarları süslediği sokaklar ve mahalleler devletin kalbini oluşturmuşlar.
Sosyal-siyasal tarihimizde bu bir ilktir, değeri bilinmelidir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.