Büyük kavga var...
Özellikle de sosyal medyada...
Yok, yok CHP'deki görülmemiş iç kavgadan söz etmiyorum!
Benim için al birine, vur ötekine!
Hayır!
Hayattan, yeme içme dünyamızdan, bugünden ve gelecekten dem vuracağım...
Kastettiğim kavga orada...
Hamburgercilerle kebapçılar; tostçularla kavurmacılar arasındaki etin hakiki tadı üzerine popüler kavga...
Böyle tatil haftalarında yazılar okunmaz ama belki bunu okursunuz, ha?

***

Daha geçen yıl yazmıştım mahallede önünde kuyruklar oluşan yeni tip hamburgercide ve sosyal medyanın gözdesi hamburgercilerde yaşadığım tecrübeyi...
Açıyorsunuz yuvarlak ekmeğin içini...
Üç çeşit peynir, kırmızı soğan turşusu, soya fasulyesi, çeşit çeşit soslar...
Hamburger nerede?
Ezilmiş, başka tatlarla yok edilmiş, dönüşmüş bir kıyma dilimi...
Damağınızdaki tadı kayıp...
İnsan ister istemez kuşkulanıyor...
Et tadıyla yavaş yavaş ilişkimizi kesmek için mi bütün bunlar?
Bir süre sonra sadece o peynirleri o soslara bulayıp ekmeğin içinde verseler, farkı fark etmeyeceğiz.

***

Ama ne oldu?
Birdenbire sosyal medyayı kebapçı tanıtımları ve övgüleri doldurdu.
Öyle böyle değil...
Elindeki şişe geçirilmiş satır kıymaya şaplak atan adamlar görüp duruyoruz.
Videolara bakarken bile burnumuza közde kırmızı et kokuları geliyor.
Derken...
Adım başı açılan Karadeniz mutfağı lokantaları devreye girdi; kavurma tabakları gözümüzü alıyor.

***

Anlayacağınız et tadı direniyor.
Vegan lokanta tanıtımının hemen ardından tencere köftecilerin gösterisi geliyor; yeni moda da onlar...
Ama gençlere bakıyorum...
Onlar şimdiden küreselcilerin istediği kıvamda...
Harçlıklarının da uygun düştüğü yerleri dolduruyorlar; hani tavuk olduğu anlaşılmayan pane tavukçuları ve pilavcıları...

***

Şu açık...
Dünyanın global kurumları ve finanse ettikleri araştırma laboratuvarları doğal kırmızı eti ortadan kaldırmaya kararlılar...
Milyar dolarlık firmalar çoktan hazırlar...
Yerine yapay et gelecek.
Bunları düşünüyor musunuz hiç?
Daha başlangıçtayız.
Esas (siyasal) kavga buralarda dönecek.
Pek yakında...

***

NOT DEFTERİ

Ve sonra üzüldüm çünkü fark ettim ki insanlar bir kez belirli şekillerde kırıldılar mı, asla düzeltilemezler ve bu, gençken kimsenin size söylemediği bir şeydir ( DOUGLAS COUPLAND / Life After God )