2019 yılının son ayının 17'si...
Mısır'ın demokratik yolla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi cezaevindeki mahkeme salonuna getirilirken yorgun görünüyordu...
Söz aldı, beş dakika konuştu.
Yerine oturduktan sonra fenalık geçirdi.
Hastane kayıtlarına göre Mursi acil servise getirildiğinde çoktan son nefesini vermişti.
Dünya için her bakımdan kritik bir tarihti. Birkaç ay sonra pandemi, global hükümranlığını ilan etti. Ardından da Ortadoğu'ya yeni baştan şekil verme çabaları güç kazandı.
Neden Mursi'yi hatırladım, anlamışsınızdır...
Bugün Mısır'da Gazze protestocularına yapılanlara bakıyorum, ah diyorum...
Mursi olsaydı, Gazze sınırı kapanır, yardımlar tıkanır mıydı?
Savaş mı çıkartırdı İsrail?
Belki...
Mursi'nin niye alçakça iktidardan indirildiğini en baştan ve bugünün ışığında değerlendirmeliyiz...
***
Batı medyası "Ortadoğu'nun nükleer silahtan arındırılması gerektiği"nden söz ettiğinde midem bulanıyor.***
Bazen Instagram'da gezinirken içimden şöyle geçiriyorum: "İnsan düşerken bir süreliğine uçtuğunu sanıyor."***
Dün köşemde ticari dolandırıcılığın hızla yayılıp piyasayı bir tür "gaddarlık" sahası haline çevirmesinden bahsetmiştim...***
Bayram boyunca trafikte yeni hız sınırlamaları tartışıldı.***
Bir Çin atasözü varmış. Ürpertici: