Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Sadece başbakanların sözlerine karşı mı tepki gösterilir?

Yargının bağımsızlığına karşı çıkan bulmak pek zordur. Ama "Yargının tarafsızlığı" gündeme gelince, bu konuda bazı kesimler kemküm etmeye başlarlar hemen.
Aslında bu "Tarafsızlık" meselesi özünde problemli bir kavramdır.
Futbol hakemleri bile maçın sonucuna göre "Karşı taraflı" ilan edilmezler mi?
Tarafsız cumhurbaşkanlarımızın kaçının tarafsız olduklarını hatırlıyorsunuz mesela?
Bağımsız olması istenen yargının en önemli görevlilerinden biri olan Yargıtay Başsavcısı Yalçınkaya'nın son konuşmasındaki şu cümle, enine boyuna tartışılıyor şimdi:
- Muhafazakâr partiler öne çıktıkça, artan radikalleşmeyle birlikte, ekonomik büyüme ve modernizasyona daha çok vurgu yapılmak suretiyle, Batı tipi demokrasilerin ayrılmaz parçası olan laikliğin gündemden düşürüldüğü ve tanımının değiştirilmeye çalışıldığı görülmektedir.
Yargının tarafsızlığını istemeyi bir süre için unutalım.

Nerede tarafsız tepkiler?

Ama Başsavcının bu söylemi üzerine hiç olmazsa ekonomi yazarlarının "Tarafsız tepkiler" seslendirmeleri gerekmez miydi?
Düşünün ki her gün borsa, piyasa, global kriz ve benzer alanlarda yorumlar yapıyorsunuz.
Bu sırada bir yargı mensubu ekonomiyi ön planda tuttuğunuz için sizin laikliği gündemden düşürmeye çalıştığınızı düşünüyor.
Ekonomiyi ve büyümeyi kendilerine dert edenlerin muhafazakâr partilere yaranmak için böyle yaptıkları, aslında asıl amacın laikliği gündemden düşürmek olduğu bir yargı mensubu tarafından ileri sürülüyor.
Geçen hafta Başbakan Erdoğan nedeni anlaşılamayan bir öfkeyle "AK Parti yerine AKP diyenler edep dışı davranıyor" içerikli bir tepki seslendirmişti.
Başbakan'ın bu söylemine pek çok yorumcu haklı olarak karşı tepki gösterdi.

Başsavcı haklı mıdır?
Özellikle Başbakan'ın "Bizim Yargıtay Başsavcılığı'nda olan kısaltılmış adımız AK Parti'dir. Herkes bunu böyle yazmaya mecburdur. Böyle yazmıyorsa bu edebe, adaba sığmaz" diye konuşması hemen her kesimde yadırganmıştı.
Çünkü adı nasıl yazılırsa yazılsın, Yargıtay Başsavcılığı'nın son dönemdeki en önemli girişiminin "AK Parti"nin kapatılması istemli dava olduğunu herkes hatırlamaktaydı.
Neticede Başbakan Erdoğan'ın AKP diyenleri edebe davet eden çıkışına hiçbir art düşünce taşımadan AK Parti yerine "AKP" diyen yorumculardan da tepkiler geldi.
O tepkileri seslendirenler AKP olarak adını telaffuz ettikleri partinin AK Parti olarak kapatılması istemli davaya hedef kılınmasının karşısında yer almışlardı.
Ama bugüne kadar ekonomiyi ve de modernizasyonu ön plana çıkartan yorumculardan Başsavcı Yalçınkaya'nın sözlerine bir tepki geldiğini göremedik.
Kısacası yargının tarafsızlığını beklemekten şimdilik vazgeçsek bile ekonomik büyümeyi ve modernleşmeyi vurgulayan meslek sahiplerinin tarafsız olmalarını bekliyoruz.
Tepki sadece başbakanlara gösterilmez ki...
Örneğin dünkü The Sunday Times gazetesi "Başta Çin, Hindistan, Türkiye ve Brezilya olmak üzere, yükselen ekonomilerde canlanma işaretleri ortaya çıkmaya başladı" diye yazmaktaydı..
Ne dersiniz?
Bu İngiliz gazetesi de laikliği gündemden düşürmeye mi çalışıyordu dün?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA