Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Çok sesli toplumda yönetici olmak kolay değildir...

Türkiye'de de, dış ülkelerde de milyonlarca kişinin izlediği bir televizyon dizisini Başbakan Erdoğan'ın kınaması, farklı tepkilere yol açtı.
Bu dizinin içeriğinin tarihi çarpıttığını düşünenlerden de "Başbakan'ın dizilerden başka uğraşacak işi mi yok" şeklindeki eleştiriler de gelmekte.
Mesela dünkü Akşam'da İsmail Küçükkaya yazısına "Muhteşem Yüzyıl kesinlikle kötü dizi, kesinlikle kalitesiz" diye başlamış ama şöyle bitirmişti:
"Erdoğan'ın hassas olduğu aile-tarih-kadın konularında bir diziden izleyici olarak rahatsızlık duyması ne kadar doğalsa, Başbakan olarak bunu dünkü gibi ifade etme biçimi de o kadar yanlış ve sakıncalıdır."
Bazı sayın okurlarım ise, bu tartışmalı duruma farklı açılardan yaklaşarak Başbakan Erdoğan'a hak verdiklerini yazmaktaydılar.

Belgesel olsa da...
İki örnek vereyim.
Bana elektronik mesaj gönderen Sayın Yaşar Turmuş şöyle diyordu:
"Sayın yazar, gerçek kişileri ele alıp, gerçeği çarpıtarak senaryo yazarsanız insanların hassasiyetlerine, inançlarına ya da kutsallarına dokunmuş olursunuz. Bu kişi bir peygamber, bir lider de olur. Misal, Atatürk'ü rakı masalarında kadınlarla gösteren bir dizi yapıp, 'Belgesel değil' deyip anlayış bekleyebilir misiniz? Eğer siz bu dizilere sessiz kalınarak ona da yol açılsın diyorsanız, açılacak bu yol sadece provokatörlere hizmet edecektir. Unutmayınız ki gerçek bir ise yalanın binbir türlü çeşidi vardır. Toplumun genleriyle oynamamalıyız."
Benim dünkü yazıma karşı gelen bir okuyucu yorumu da Facebook'ta yer almıştı.

Atatürk ve İnönü
"Anka Net" imzalı bu yorumu da aktarayım:
"Sayın Barlas iyi demişsiniz hoş demişsiniz ama bu hoşluğu değerlendirebilmek için 'gerçek' tarihi de biliyor olmak lazım ki bahsettiğiniz müsamahanın keyfi olsun... Ancak bu reyting bahanesinin arkasına saklanıp başkaları da mesela Atatürk'ün veya İsmet Paşa'nın mahrem halleriyle ilgili kendi kafalarına göre film yapmaya kalkınca ne olacak; bugün 'Hoşgörün canım' diyen kesim aynı hoş görüyü koruyabilecek mi dersiniz?.."
Görüldüğü gibi her olaya farklı açılardan bakmak mümkün.

Çok seslilik
"Başbakan artık televizyon dizileri ile de mi ilgilenmek durumunda" diye tepki gösterenlere karşı, Başbakan'ın bu diziye tepki göstermesini doğru bulanlar da var toplumda.
Zaten Başbakan da herhalde bu kesimden gelen tepkiler kendisine iletildiği için bir televizyon dizisini konuşmasına konu etti.
Galiba çok seslilik böyle bir şey...
Burada zor durumda olanlar tabii ki yorum yapanlar değildir.
Bakalım bu dizinin yayınlandığı kanalın yöneticileri bu tartışmaların ışığında nasıl bir yol izleyecekler?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA