Dün İzmir Valisi Cahit Kıraç ile sohbet ettik. Kısa bir süre önce annesini, geçtiğimiz günlerde de kız kardeşini yitiren Vali Kıraç, bu sarsıcı acısını sabırla sırtlanırken; zor günlerini çok yoğun bir çalışma temposu içinde, hizmetlere odaklanarak geçiriyor. Sayın Vali ile sohbetimizin ağırlıklı bölümü, aynı zamanda Yönlendirme Kurulu Başkanlığı'nı üstlendiği, İzmir'in EXPO 2020 adaylığı ve bu yöndeki çalışmaların değerlendirilmesiyle ilgiliydi.
Bir ara, İzmir'in neredeyse son simge değerlerinden ve kamusal alanlarından olan, Alsancak'taki Sümerbank arazisi üzerine de konuştuk.
Geçtiğimiz günlerde Egeli Sabah'ta iki gün üst üste bu konuyu işlemiştik. Muhabirimiz Fırat Soylu'nun ilk haberi, daha önce Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bir "kültür vahası" yapmak üzere talip olduğu Sümerbank arazisinin, yeni talibinin İzmir Büyükşehir Belediyesi olduğunu gündeme getirmişti. Haberimiz, 114 dönümlük alanla ilgili, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin; 60 katlı bir otel, bir kongre merkezi, kültür birimleri yaratma talebiyle; taslak proje hazırladığını, İzmir Valiliği'ne ve İl Genel Meclisi Başkanlığı'na başvurduğunu ortaya koyuyordu.
TALİBİ ÇOK OLDU
Haberimizde, kararı verecek ve sonra da onaylanmak üzere İzmir Valiliği'ne sunacak İl Genel Meclisi'nin CHP'li Başkanı Serdar Değirmenci'nin de görüşü bulunuyordu. Serdar Değirmenci, alanın Büyükşehir'e devrine sıcak baktıklarını vurguluyor, konuyu önümüzdeki günlerde meclis gündemine getireceklerini duyuruyordu. (Bu değerli arazinin, 1999 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla İl Özel İdaresi'ne tahsis edildiğini hatırlatalım.)
Bu alana daha önce de, Milli Eğitim Bakanlığı, Anadolu Otizm Vakfı, Konak Belediyesi, İzmir Ticaret Odası (İTO), İl Emniyet Müdürlüğü ve Ege Üniversitesi gibi pek çok kurum talip olmuştu. Son olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı da Ege Medeniyetler Müzesi ve çevresinde kültür birimleri yaratılması amacıyla, arazinin bakanlığa tahsisini talep etmişti. Ama bu talep de askıda kaldı ve sonuçlanmadı. Egeli Sabah'ın bu konudaki haberinin ikincisinde, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın görüşünü de alarak gazetemizde yansıttık. Ertuğrul Günay, bu gelişmeye tepkisini, "Araziyi neden bize vermedikleri anlaşıldı. Altından başka plan çıktı" diyerek gösterdi; "Umarım yaparlar. Şimdiye kadar 'yapacağız' denen şeylerin yapıldığını görmedim" dedi. Günay'ın açıklamasını detaylarıyla gazetemizde yansıttık.
Egeli Sabah'ın konu üzerinde özenle durmasının nedeni ise kentin bu alanının vakit kaybedilmeden, ama kesinlikle doğru değerlendirilmesi yönünde, gelişmeleri kamuoyuna duyurmak.
Gelelim Vali Cahit Kıraç'ın bu konudaki görüşüne. İzmir Valisi Cahit Kıraç, Büyükşehir Belediyesi'nin kendilerine sunduğu projeyi incelemeyi sürdürdüklerini belirtiyor. Sümerbank arazisinin mülkiyetinin, İl Özel İdaresi'ne ait olduğunu ve özünde bir 'hazine arazisi' niteliği taşıdığını özellikle belirtiyor; Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın daha önce gündeme getirdiği talebi hatırlatıyor. Kıraç'a göre, bu nedenle tahsiste öncelik hakkı, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın olmalı. Kıraç, tahsisi onaylayacak makamın ise İzmir Valiliği olduğunun altını çiziyor. Bir yandan da bakanlığın projesi ile Büyükşehir'in projesi birleştirilebilir mi? Konuya bu boyutuyla da bakıyor.
İl Genel Meclisi'nde çoğunluk CHP'de. Diyelim ki, bu çoğunluğa dayanarak, arazinin İzmir Büyükşehir'e tahsis edilmesi kararı alındı ve karar İzmir Valiliği'ne onaya gönderildi. O zaman ne olur? Kıraç, somut gelişme olmadan hiç bir yorum yapmıyor! Ama bizim izlenimimize göre, eğer bu yönde tercih olursa; Kıraç İl Genel Meclisi'nin bu kararına onay vermeyecek; yani kararı 'veto' etme hakkını kullanacak. İl Özel İdaresi'nin eski yasasına göre veto iki kez tekrarlandığında, konu mahkemeye gidiyordu. Ancak yeni yasa ile bu da ortadan kalktı. Yani yeni yasa Valilere meclis kararlarını defalarca veto etme yetkisi getirdi. Kısacası alınacak her türlü tahsis kararını Kıraç'ın onaylaması gerekiyor. İzmir'in bu çok değerli alanı konusunda arzumuz; kentin tüm aktörlerinin, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın; bir proje üzerinde uzlaşarak, birlikte adım atmaları. Ege Medeniyetleri Müzesi ya da farklı bir müzenin bu alanda kurulması, çevresinin de kültür birimleriyle, sergi salonları ile bezenmesi. Bu da İzmir için çok büyük bir kazanç olur.
