Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ATİLLA DORSAY

Ah Hıncal ah!...

Hayır, bu Hıncal'ın salı günkü Ah Atilla Ah yazısına cevap değil. Çünkü o zaten kısacık yazı da, benim önceki bir yazıma cevap değildi. Ortada cevap yok ki onun cevabı olsun! Ben daha çok Hıncal'ın önceki gün yazdığı Yaşa Haşo! yazısına bir gönderme yapmak istiyorum. O yazıda, Haşmet Babaoğlu'nun Pazar Notları'ndaki kısa bir anekdotuna nasıl bayıldığını yazıyordu. Özetle, tam bir mutluluk tablosu çizen bir ailedeki kadının kocasına "Herşey harika. Kendimi TV'deki aile dizilerinden bir karakter gibi hissediyorum. Ama içimdeki korkunç bir his hep şunu fısıldıyor: Dikkat et, biri her an televizyonu kapatabilir!" demesi... İyi ama sevgili dostum, yıllar önce bu fikri alıp ilk kez kullanan ve uzun, sağlam ve özgün bir hikayeye dönüştüren harika bir film vardı. Peter Weir imzalı Truman Show (1998). Aynen başına bu gelen, günün birinde yaşadığı tam mutluluk tablosunun büyük kitle için hazırlanmış dev bir TV şovu olduğunu farkeden bir adamın (Jim Carrey) öyküsü. Ben bayılmış ve yılın filmi yapmıştım. Ama sen, çok iyi hatırlıyorum, oralı olmamış ve filmi sevmemiştin. Şimdi, yıllar sonra, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA