Efendim, Türkiye'de en fazla manda İstanbul'da yaşıyormuş. TRT spikeri konuyla ilgili olarak bir manda görüntüsüne bağlanacakken karşısında mesai arkadaşı TRT muhabirini görünce, hadiseyi şakaya bağlamış, olay sosyal medya âleminde yaygınlaşınca, biz de İstanbul'da bir sürü manda olduğunu öğrenmiş olduk...
Van, Afyon ve Balıkesir gibi illerimizde bolca manda yetiştiğini, hatta Ağrı ile Van arasında Mandalık diye bir çay olduğunu biliyoruz ama konu İstanbul olunca, herkes bu 'manda' işini mecazi anlıyormuş, onu da öğrenmiş olduk. Hani, kıymetli okur, söyleyene değil de söyletene bakın derler ya, kimse kusura bakmasın ama halk arasında 'manda' tabir edilen kimselerden bol miktarda yaşıyor İstanbul'da...
Bakınız, İstanbul'daki güzide semtlerimizden Beşiktaş'ta, Barbaros Bulvarı üzerinde bir yaya geçidi bulunmaktadır. Beşiktaş'ın sevimli ve zeki sokak köpekleri, bu yaya geçidinin başında beklemekte ve yayalara yeşil yandığında yayalarla beraber karşıdan karşıya geçmektedir. Oysa yaya geçidinin biraz yukarısında, elinde cep telefonuyla konuşmakta olduğu halde yola atlayan ve korna-fren cayırtılarına aldırmadan yoluna devam eden kimi arkadaşlarımıza rastlanmaktadır. İşte 'mecazi manda' tabir edilenler, tam olarak bu arkadaşlardır.
Cep telefonu deyip geçmeyiniz lütfen. Türkiye, tüm Avrupa ülkeleri içinde en çok cep telefonuyla konuşan ülkeymiş. Hazır konu 'manda'dan açılmışken, direksiyon başında cep telefonu kulağındayken, trafikteki diğer kimselere hareket çekmeyi başarabilen özel manda türünün varlığından da söz etmek isterim. Dünyanın en kurnazları bu tür olduğundan, sıkışık trafikte soldan ilerleyip en başa geçerek otomobilin burnunu sokuşturma mandalığını sık sık yaparlar. Yok efendim, üzerinize alınmayın lütfen, siz onu ancak zorunlu hallerde, bir yere yetişmeniz gerektiğinde yapıyorsunuz, biliyorum. Ben de öyle yapıyorum zira!..
Cep telefonu derken, sinyaller üzerine yapılan çalışmaya göre, sabah saat 04:00 civarında İstanbul'un her tarafında konuşma yoğunluğu düşmekteyken, iki bölgede, Yeşilköy ve Aksaray'da yoğunluk sürüyormuş. Malum, Atatürk Havaalanı Yeşilköy'de olduğundan, gelen giden telefon kullanıyor. Peki Aksaray? Evet efendim, doğru bildiniz. Burada bar-pavyon dünyası olduğundan, mekanların kapanma vaktinde bir tür 'pazarlamacı' esnafın telefon trafiği yoğunlaşıyor tabii!.. Aslında Taraf gazetesinin genel yayın yönetmeni Ahmet Altan hazır meyhane ve birahane rehberi yayınlamaya başlamışken şu Aksaray civarı konusunda da bir rehber çalışması hazırlasa iyi olur. Vatandaş bilgiye aç!..

VATANDAŞ BİLGİYE AÇ!
Neyse efendim, telefon kullanabilen manda türüne geri dönüp, en mühim tespitimizi de yapalım ki, konu eksik kalmasın. Trafikte yol verme tartışması sebebiyle birbirini öldüren kadınlara rastlanmamaktadır. Lakin bu ahmakça 'cinayet gerekçesi' ne yazık ki 'fevkalade erkek' toplumumuzun gerçeğidir. Yazıyorsunuz internet arama motoruna 'yol verme cinayeti' diye, izliyorsunuz halimizi... Cep telefonunu bizden çok daha az kullanan geri kalmış Avrupa medeniyetlerinde ise, trafikte 'yol verme cinayeti' olmuyormuş. Enteresan!
Evvelki haftanın Pazar SABAH ekinde, erkeklerin dizi izleyiciliğiyle ilgili haberde, psikiyatrist Dr. Erdal Atabek "Erkekler, genellikle şiddet içeren dizilerden hoşlanıyor. Çünkü erkekler, kültürel yapımızın etkisiyle çocukluklarından itibaren şiddeti bir sorun çözme yöntemi olarak görüyor. İletişime değer verilmiyor. Dizilerde seks unsurunun öne çıkarılmasının sebebiyse, ilişkilerimizi uygar bir düzeyde yaşayamamamız," diyordu. Özellikle genç erkekler, kendilerini şiddet uygulayan dizi karakterleriyle özdeşleştiriyormuş...
Ne diyelim, biz hakiki mandaları ve hususiyetle kendilerinden elde edilen kaymağı çok seviyoruz ki daimi surette kilo alıyoruz. Lakin telefonla konuşabilen mandalar lütfen kontrol altına alınsın...