Süper Lig'de umduğunu bulamayan Kayserispor ve sezon başından 33. haftaya kadar ligde kalmayı hedefleyen Gençlerbirliği... İkisi de rahat... Tek hedefleri kupayı kapmak. Her iki takımın da kazanma arzusuyla sahaya çıkacaklarını bekledik. Ama gördük ki, oynamak yerine oynatmamayı tercih ettiler. Oyunu kilitlediler. Yapılacak bir hatada golü atan galip olacaktı. 90 dakika boyunca iki net pozisyon vardı. İkisi de Kayseri'den geldi. 84. dakikada Mehmet Topuz ve 85. dakikada Cangele'nin şutlarını Periç inanılmaz bir refleksle kurtardı. Bursa Atatürk Stadı, finale yakışır bir görüntü çizdi. Bu tip final maçlarında takımlardan ahım şahım futbol beklemek yanlış olur. Bir pozisyon bulup gol atarsan kupayı da kazanırsın. Ancak ilk yarıda küçük çocukları ninniyle uyuttuğumuz bir maç izledik. İkinci yarıda bu biraz değişir dedik ama olmadı. Uzatmalarda da sonuç değişmeyince kupanın sahibini belirlemek penaltı atışlarına kaldı.
FİNALE RENK PENALTILARLA GELDİ
120 dakikanın renksizliğine inat, penaltılar finale renk ve heyecan getirdi. İlk beş penaltı 4-4 sona erince seri atışlar karşılıklı devam etti. Gençlerbirliği, Kayseri'nin iki kez penaltıyı kaçırdıktan sonra eline geçen fırsatlardan yararlanamadı. Daha önce, 1996-1997 sezonunda yine uzun süren penaltı atışlarında Galatasaray'ı 18-17 yenerek eleyen Gençlerbirliği, bu kez 3. defa çıktığı kupa finalinde Kayseri'ye 11-10 teslim olmaktan kurtulamadı. Üç sezondur Süper Lig'i üst üste 5. sırada tamamlayan Kayserispor ise kendisine Avrupa'ya giden yolu, Fortis Türkiye Kupası'nı ilk kez kazanarak açtı. Sarı-kırmızılılar Türkiye'yi UEFA'da temsil eden takımımız olacak.
İVANKOV GOLLERİNE DEVAM EDİYOR
19 yılın ardından '4 Büyükler'in yer almadığı 46. Türkiye Kupası finalinde bir ilginç nota da İvankov imza attı. 'Dünyanın en çok gol atan kalecileri' sıralamasında 5 sırada bulunan Kayseri'nin kalecisi dün iki penaltı ile 34 gole ulaştı.
