Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Yılın en güzel dizi bölümü

Keşke iki hafta önce ilk gösteriminde seyredip de yazsaydım. Yazsaydım da "Sakın tekrarını kaçırmayın" diyebilseydim...
Ama olmadı. Iskaladım. Kayıtlardan izleyince de bu rötar için kahroldum...
TRT 1'in bu köşeden sıkça övgü alan Sen de Gitme dizisinin, iki hafta önce perşembe günü yayınlanan 28'inci bölümü, bana göre son yılların en başarılı dizi bölümüydü. Hem senaryo, hem diyaloglar, hem çekim ve kurgu, hem müzik, hem de oyunculuklar tek kelime ile muhteşemdi.
Sen de Gitme bir hastane dizisi.... Doğum sırasında karısının ölümünden kendini sorumlu tutarak, cerrahlığı bırakan ama daha sonra kızını kurtarmak için yeniden doktorluğa dönen bir adamı ve onun çalıştığı hastanenin ekseninde gelişen olayları anlatıyor. Ve her defasında adını çok az duyduğumuz bir hastalığı tanıtıyor bizlere... Bunu yaparken ajitasyona gerek duymuyor. Yalın ama etkileyici bir üslubu var dizinin. Sinan Taymin Albayrak, Sezin Akbaşoğulları, Alican Yücesoy, Didem İnselel, Miraç Eronat, Kemal Uçar ve diğerleri enfes oynuyorlar. Hatta 'oynuyorlar' demek haksızlık olacak, öyküyü yaşıyorlar. Bir de Dersaadet'in müzikleri var ki; dizinin soundtrack albümü çıksa, koşa koşa gidip alırım.

KADERİN CİLVESİ
İki hafta önceki bölümde Doktor Ceyda'nın otomobiline kırmızı ışıkta bir gaspçı bindi ve bıçağını kadının boynuna bastırıp parasını ve değerli eşyalarını istedi. Ama o anda, gaspçı bir nöbet geçirmeye başladı. Doktor Ceyda öfkesiyle Hipokrat yemini arasında kısa bir tereddüt yaşadı ama sonunda doğru olanı yapıp adamı hastaneye götürdü. Delikanlı amansız bir böbrek hastalığına yakalanmıştı. Organ nakli olmadan yaşaması imkansızdı.
Aslında yetimhanede büyümüş, suç dosyası kabarık bir serseriydi. Delikanlının yalvarmaları üzerine Ceyda, polise haber vermeyip kendi imkanlarıyla tedaviye devam etti. Daha sonra yetimhanede yaptığı araştırma onu, delikanlının hiç tanımadığı ve küçükken ayrıldığı ikiz kardeşine götürdü. Diğeri zengin ve muhafazakar bir ailenin el üstünde tutulan evladı haline gelmişti. Ama kaderin cilvesine bakın ki, o da ikiziyle aynı anda aynı hastalığın pençesine düştü.

TERCİH-İ İLAHİ
İki kardeşin komşu sedyelerde birbirini bulup tanıştığı sahne harikuladeydi.
Doğal olarak; serseri olan, yalnız büyüyen ve agresif bir genç olarak yetişen gaspçı, kardeşini önce reddetti.
Bu arada uygun bir böbrek bulunmuştu. Ama iki kardeşten sadece biri yaşayacaktı.
Doktorlar konsültasyon yaptı, aile ile görüştü. Sonunda mazbut ailenin yanında yetişen, 'bebek yüzlü ve pamuk tabiatlı' kardeşe nakil yapmaya karar verdiler.
Bundan sonrasını yazmaya elim varmıyor.
Zira izlemeyenlere bu bölümü mutlaka internette bulup seyretmelerini tavsiye edeceğim. İzleyin...
İzleyin ki, insanlara aitmiş gibi görünen bazı seçimlerin çok önceden Yüce Yaradan tarafından yapıldığını bir kez daha görüp anlayın...
NTC Medya'ya, yapımcı Mehmet Yiğit Alp'e, yönetmen Türkan Derya'ya, hatta konuk oyuncular Namık Kemal Yiğittürk ve Betül Aşçı da dahil olmak üzere bu bölüme emek veren herkese, insanlığın giderek küllenen ateşinin altındaki közleri eşeleyip yeniden kıvılcımlar çıkarttıkları için sonsuz teşekkürler...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA