Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Yeni spor yorumcusu tipi

Benim spor muhabirliği ve yazarlığı yapmaya başladığım 80'li yılların başında gazetede futbol yazarlığı, televizyon ve radyolarda spor yorumculuğu yapmak için futboldan anlamak ve kıvrak bir kalem ile etkileyici bir konuşma üslubuna sahip olmak yeterliydi. Peki şimdi öyle mi?
İşini gerçekten layıkıyla yapan meslektaşlarımı tenzih ederek söylüyorum: Futboldan anlamak artık neredeyse en sonda gelen kriter. Peki popüler olmak, reklamlarda ve sinema filmlerinde rol almak, kanal yönetimlerinden en yüklü paraları almak için hangi özellikler gerekiyor? Sıralayalım:
Tarafsızlık artık pek demode bir kavram. Bir takımın koyu taraftarı olmak gerekiyor. Hatta taraftarlık da yetmez; çığırtanı, amigosu olmak lazım.
Sesiniz kuvvetli olacak. Öyle bir bağırıp nara atmalısınız ki, yer gök inlemeli. Karşınızdaki ne konuşursa konuşsun, dinlemeyeceksiniz. En önemli silahınız, desibeliniz olacak.
Oyunculuk yeteneği olmayana artık futbol yorumculuğunda ekmek yok. Özellikle maç görüntüsünü alamayan bir programın içindeyseniz, işi rol keserek, mizansen kurarak idare etmek durumundasınız. Bir programda sisler içinde su falı bakacak, bir hafta sonrakine Yeniçeri kıyafetiyle gelecek, ileriki haftalarda kına gecesi düzenlemeye müsait olacaksınız.
En ihtiyaç duymayacağınız şey, kuvvetli bir hafıza olacak. Sezon içinde şampiyonluk adayınızı dört-beş kez değiştirmenizin hiçbir sakıncası yok. Yeter ki, ünlü kahin Nostradamus'u kıskandıracak cümleler kurun.
Fazla beyin patlatmanıza da ihtiyaç yok. Canlı yayında verin bir sosyal medya tabelası, gelen mesajları okuyun, yeter. Yani 'futbol yorumculuğu' out, 'futbol forumculuğu' in!
İşinize yaramayacak bir başka husus ise klasik edebiyat. Kafka ve Tolstoy'dan bihaber olmanızın hiçbir önemi yok. Yeter ki kıraathane ağzına, sokakta bitirimlerin kullandığı argo lisana hakim olun. 'Atarlanın', 'gider' yapın!..
FIFA'nın son hakem seminerinde tavsiye ettiği yeni kurallardan haberli olmanız da gerekmez. Nusr'et'in ızgaraya nasıl tuz serptiğini bilin, yeter. Sizi bilmem ama benim canım hiç 'önümüzdeki maçlara bakmayı' çekmiyor!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA