Dijital mirasınız kime kalacak?
Sosyal medyada yer almak gün geçtikçe daha çetrefilli bir hale geliyor. Şimdi de insanları "Ben ölünce dijital hesabım kimin olacak?" endişesi sardı.
Geçenlerde bir mahkeme, ölen kocasının dijital hesaplarına erişmek isteyen kadının talebini kabul edince bu mesele de (!) tüm ağırlığıyla günlük hayatımıza geriverdi. Özellikle ünlü kişilere ait, takipçi sayısı milyonlara varan ve üzerinden ticari kar sağlanan hesapların akıbeti iyice merak konusu oldu.
Peki ölen birinin dijital hesaplarını kim ya da kimler kullanabilir? Eğer kişi yaşarken kendine bir "dijital varis" belirlemiş ve bunu resmi vasiyetinde belirtmişse, o kişi ya da kurum, hesabı devralabiliyor. Ayrıca dijital hesap, kurumlara da bağışlanabiliyor. Kişi "Hesabım benimle birlikte bu dünyadan yok olsun" demişse, sosyal medyası da ebediyete intikal etmiş oluyor. Bunların hiçbiri yoksa, ölen kişinin birinci derece yakınları hesabın isminin yanına "Anısına" ibaresini yazarak sonsuza kadar ziyaret edilebilmesini sağlayabiliyor.
Ama bunlar bana göre tam yasal karşılığı bulunmayan muğlak ifadeler. Bana sorarsanız, Medeni Kanun'un Veraset Hukuku'nu düzenleyen hükümleri arasına en kısa sürede "Dijital Miras" ile ilgili net, bağlayıcı ve kalıcı maddeler de eklenmeli.
Yine "Hadise" var!
Hadise oyunculukta aradığını bulamadı.
Hadise'nin dijital platform dizisi Esas Oğlan; insanların, film ve dizi dünyasını keşfetmelerine ve ne izleyeceklerine karar vermelerine yardımcı olmak için tasarlanmış, film, TV ve ünlü içerikleri için dünyanın en popüler ve yetkili kaynağı olan IMDB'de (İnternet Film Veri Tabanı), en düşük puanı alan diziler arasına adını yazdırdı.
2 puan alan dizi, yıllar sonra yeniden çekilen 'Sihirli Annem'in hemen ardından en kötü dijital platform dizisi oldu.
"Evet" dediniz kaybettiniz!
80 yaşındaki emekli Halis Eren, telefonda "Evet" dediği için 570 bin lirasından oldu.
Dolandırıcılar yaşlı adamı arayıp, "Halis Eren siz misiniz?" diye sordular.
Adamın "Evet" lafını klonlayıp, telefon bankacılığında kullanarak hesabından 570 bin lira çektiler.
Diyeceğim o ki, sakın ola o kelimeyi söylemeyin.
Merhum Erkan Yolaç'ın toprağına nurlar yağsın...
Spor tarihinden bir yaprak
İlginç arşiv çalışmasına Ajansspor sitesinde rastladım:
1961 yılında Türkiye 1. Futbol Ligi'nin (şimdiki Süper Lig) 33. haftasında Adana Demirspor, Galatasaray'a konuk oldu.
Demirspor takımının unutulmaz kalecisi Haşim Palandöken, Galatasaray'a verilen penaltı kararını protesto etmek için kaleyi tamamen terk ederek ceza sahası dışına çıktı. Daha sonra beyaz noktaya gelen Metin Oktay, penaltıyı boş kaleye atarak takımının ilk golünü kaydetti.
Yıllar geçiyor, futbolumuz aynı yerde patinaj yapıp duruyor.
Gaf'let kürsüsü
TRT Haber sunucusu, uzman doktora sordu: "Demir eksikliği için demir döküm tencere ve tava kullanmanın faydası olur mu?" Ah şu demir eksikliği...
Zap'tiye
Batı kıyılarımızda sular biraz daha çekilirse Yunan adaları kendiliğinden topraklarımıza katılacak.
Ne demiş?
Sevgili dostum Muharrem Akduman, Kanal D Haber'deki spor mağazası sahibinin sözlerini aktarmış: "Beyzbol sopası alan çok ama topunu alan yok..."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.