YÜKSEL AYTUĞ

Muhalefeti halkın sırtına yüklemek

"Sokağa çıkın..." "Saraçhane'de toplanın..." "Taksim'e yürüyün..." "Silivri'yi kuşatın..." "Şu firmaları boykot edin..." "2 Nisan'da alışveriş yapmayın..." "Derbi maçını Atv'den izlemeyin..."

Kendilerini çoban, halkı güdülecek koyun sanıyorlar. Tek yaptıkları; sopa sallayıp, vatandaşa emir yağdırmak...
Muhalefeti tek başına halkın sırtına yükleyip, uzaktan olan biteni izlemek; muhalefet yapmanın en kolay, en zahmetsiz yolu olsa gerek...
İyi de kardeşim, Saraçhane'ye döktüğünüz gençlerden biri karşınıza dikilip, "Ne dersen yapıyoruz abi. Peki sen bizim için ne yapıyorsun? Başkan olmadan önce tüm öğrencilere ulaşım bedava olacak diyordun. Ne oldu bizim o iş?" dese, verecek cevabınız var mı?..
Belediyenin kaymağını ihaleler yoluyla höpürdeteceksin, muhalefet görevini de halka ihale edeceksin. Oh ne güzel dünya!..


Vatandaş boykotçu sanatçılara tepkili
Türkiye ekonomisini baltalamaya yönelik boykota destek veren sanatçıların samimiyetsiz tutumu vatandaştan büyük tepki topluyor. İşte okurumuz Kadir Arat'ın değerlendirmesi:
"Sayın Yüksel bey, severek izlediğim Teşkilat dizisinden gönderilen, oyunculuğunu çok beğendiğim Aybüke Pusat ve sevgilisi hakkında bir iki şey yazmak isterim:

Hem boykota destek ver hem de bu boykot listesinde para kazandığın kanalda olsun. Madem boykota destek veriyorsun, çık de ki 'Bundan sonra biz bu kanalın dizisinde oynamak istemiyoruz. Boykot ediyor ve ayrılıyoruz.' Biz de samimiyetinize inanalım. Hem para kazan hem boykot et. Yok öyle bir dünya. Cukka da cukka... Anladınız siz onu... Tamamen mahalle baskısından kurtulayım, dostlar alışverişte görsün, hem de bal kaymak yiyeyim..."


Yok mu yüzümüzü güldürecek?
Savaşlar, terör, depremler, yangınlar, siyasi kutuplaşmalar, hayat pahalılığı, gelecek endişesi derken toplum olarak pert olduk.
Kafa dağıtmak için çareyi televizyon izlemekte arayanları ise daha derin bir hayal kırıklığı bekler oldu. Dizi diye önümüze hep aynı temcit pilavını koyuyorlar. Ya entrika ya töre ya aldatma hikayeleri ya da insanları daha da kutuplaştıracak seküler - muhafazakar çatışmaları... Bir de şu gayrimeşru çocuk meseleleri... Diziler adeta DNA laboratuvarına döndü. Herkes gerçek evladını, sahici anne babasını arıyor. Durum böyle olunca da rahatlamak için ekran başına geçenler ekstra stres ve gam yükleniyor.
Yahu Nasreddin Hoca'nın torunları diye övündüğümüz şu milletin içinden bir tane adam gibi komedi dizisi yazıp çekecek senarist ile yönetmen çıkmaz mı?
İçimiz kurum bağladı vallahi...


Trabzonspor bu takımı korumalı
Trabzonspor'un Avrupa Gençlik Ligi'nde İnter gibi bir rakibi eleyerek yarı finale kalmasını çok önemli buluyor ve emeği geçenleri gönülden kutluyorum.
Trabzonspor Kulübü'ne ve camiasına naçizane tavsiyem, bu kadroyu korumalarıdır. Zira bu takım, Trabzonspor'un önümüzdeki 15 yılına damga vuracak şampiyonluklarının müjdecisidir. Bu nedenle forvetinden kalecisine kadar, tüm cazip transfer tekliflerine kulak tıkayıp, her türlü maddi ve manevi fedakarlığa katlanarak bu kadronun beraber oynama alışkanlığını sürdürüp Süper Lig'e taşımak, her Trabzonlunun asli görevi olmalıdır.


Gaf'let kürsüsü
Bitlis'te tarihi mezar taşları, mezarlığın duvarında dolgu malzemesi olarak kullanıldı.


Zap'tiye
Millet karşılık olarak CHP'yi boykot etmek istiyor ama ülkeye bir eser bırakmadıkları için boykot edecek bir şey bulamıyor. İnsan bunca yılda bir fabrika, yol, havaalanı filan yapmaz mı yahu?

Ne demiş?
"Yollar bizi ayırmak için değil, kavuşturmak için var." (İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın bayram dönüşü sürücüleri uyarmak için kullandığı harika cümle)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.