Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Uçurumdaki kadınlar

Öyle büyük bir şehirde yaşıyoruz ki; her gün binlerce hayatın yanından geçip gidiyoruz. Orada ne acılar, ne yaralar, ne savaşlar var bilmiyoruz.

ŞAŞIRARAK OKUDUM
atv'nin 'Uçurum' dizisi yayına girerken, konuyla ilgili aylar süren araştırmalarını SABAH'a anlatan senarist asistanı Beril Köse'nin açıklamalarını şaşkınlıkla okumuş,"Burada, bu şehirde böyle hikayeler var ve biz bunları bilmiyoruz" demiştim.
Evet, bu şehir çok büyük ve her şeyi saklıyor.
Sonra 'Uçurum'u izlemeye başladım. Her şey Beril Köse'nin gerçek hayattan anlattıklarıyla bire bir örtüştü. Fuhuş çetelerinin eline düşen kadınların hikayesi o kadar sert ki, tokat yemiş gibi oluyorsunuz. Aklı başında bir insanın böyle bir tuzağa nasıl düşebileceğini aklınız almıyor. Hikayenin ana kahramanı Moldovalı iki kız kardeşi izlerken boğazınızda bir şeyler düğümleniyor. İsyan ediyorsunuz.
Ve film değil gerçek olan; bu acıtıcı gerçeğin bu şehirde bir yerlerde yaşanıyor olması.
Dünya Kadınlar Günü çerçevesinde yapmadığımız etkinlik kalmadı. Ne oldu? Koca bir hiç?
Keşke hep birlikte 'uçurumdaki kadınlar' için bir şeyler yapabilseydik. Keşke onların kilitli tutuldukları zindanların kapılarını açabilseydik. İçeriye bir ışık gönderebilseydik.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA