Devekuşu Kabare, çocukluğumun en büyük eğlencelerinden biriydi. Sahnelenen her yeni oyunun, o dönemler VHS kiralayan dükkanlara gelmesini deli gibi beklerdik.
Hatırlıyorum; bizimkiler 'Deliler' oyununa bilet bulabilmek için aylarca mücadele etmiş, oyunu izlemek için Adana'dan İstanbul'a gelmeleri de ufak çaplı bir bayram havası yaratmıştı.
Deliler', 'Aşk Olsun', 'Yasaklar'... Her bir sahnesi hâlâ ezberimdedir. Devekuşu Kabare 20 yıllık aradan sonra yeniden hayata geçiyor. Zeki Alaysa-Metin Akpınar merkezli ekibe yeni isimler de katılacakmış.
Ben, çocukluğunu onlarla geçirmiş biri olarak; bu yeniden sahneye koyma olayına fena halde soğuğum.
Biliyorum ki, ne olursa olsun; o eski, efsane tadı bir daha alamayacağım. Ne biz eski biziz, ne dünya eski dünya, ne de onlar eski Zeki-Metin.
En önemlisi, en sonuncusu... Üstelik bu tip geri dönüşler, hep hüsranla sonuçlanmıştır.
Bugünlerde televizyonda ikilinin bir reklam filmi dönüyor. İzleyenler ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır.
Bırakın da Devekuşu Kabare, hayallerimizdeki o efsane yerinde kalmaya devam etsin...