Evlenmemek için bir neden daha...

Monotonluğu takiben aşkın ölmesi. Kilo almak. Her gün aynı insanla uyanmak. Tek başına kalamamak. Birine hesap vermek durumunda kalmak. Zorunlu aile ziyaretleri. Yemek pişirme, yani Evin Ana vaziyetleri. Attığın her adımda 'el alem ne der' fikrinin kamçılanışı. Kafana estiğinde çekip gidememek. İki soyadıyla gezmek. Yere atılmış çoraplar, yıkanmayı bekleyen fazla fazla çamaşırlar, onun dolabı senin dolabın. Sürekli yapışık ikizler gibi dolaşmanızın beklenmesi. Çevrenizin sizden çocuk beklemesi.
NE MUTLU! YERSEN!
Çocuk olunca 'en iyi anne' yarışmasına katılmanız. Aldatılmak, belki de aldatmak için yanıp tutuşmak. Kan kusup 'kızılcık şerbeti içtim ayol' demek. Bu liste daha uzar da gider. Benim gözümde evlenmemek için sebep çok. Ama ilk sebep, daha gün birden sizi çıldırtacak sebep net; düğün! Sen şimdi girmişsin bir yola. Büyük ihtimalle aşıksın ya da yıllardır bu anı bekliyorsun. Aklın sıra öbür yarını buldun işte. Evleniyorsun. Ay canııımmm ne mutlu! Yersen! Mutluluğun evlenme teklifini aldığın ya da teklifi ettiğin anda donup kalıyor sanki. Kaç kere aynı hikayeyi gördüm, aynı krizlere şahit oldum saymadım, sayamadım Şimdi çiftimiz evlenmeye karar veriyor. Derken düğün planlarıyla sıkıntılar başlıyor. Misal; aileler ille de geriliyor. Senin annenin istediğini onun annesi istemiyor. Evin döşenmesi ayrı kriz. Gelinlik-damatlık ayrı kriz. Hadi aileler anlaşıyor diyelim. Bu ne demek? Bir taraf çıtını çıkartmıyor, efendi efendi çocuğunu yormamaya çalışıyor demek. Ama öyle biter mi? Bunun boşanmış ebeveynleri var. 'Kim kapıda duracak' referandumu var. Öz anneyle, babanın yeni eşi fırtınası var. Yeter mi? Yetmez. Bir de düğünlerin protokol eziyeti var.
BENİ NİYE ÇAĞIRMADIN?
Kaleci Volkan'ın düğününde de olduğu gibi. Konu mankenleri de öyle yazlıktan komşuları Aysel Teyze'yle kanlısı Nevriye Hanım değil. Bildiğiniz ağır toplar; Ali Şen ve Aziz Yıldırım. Amanııın! İnsan böyle bir krizle uğraşacağına düğünü iptal eder daha iyi. Olayı duyunca Volkan'a yüreğim sızladı vallahi. Her düğünün ille de vardır bir protokol krizi değil mi efendim. Bu uğurda kavga edip ayrılan çiftler bile gördüm ben. Kim nerede oturacak, kim kiminle oturacak, kimle kavgalı, kimler canciğer kuzu sarması, "O gelirse ben gelmem" kaprisleri. Küçük bir düğün yapmak istesen; "Beni niye çağırmadın?" sitemleri. Aylarca tadını kaçıracak masraflar listesi. Uğraş uğraşabilirsen. Ağzınla kuş tutsan da herkese yaran yaranabilirsen. Ne o? En mutlu günümüz mü dediniz? No no no almayayım, başkası alsın, çekilir değilsin, üstü kalsın.