Sanırım artık bu konuda yazmama kararı aldım.
Çünkü hep aynı şey. Sürpriz yok ki şaşırayım, olağanüstü bir durum değil ki kaleme sarılayım.
Neredeyse her açılışta, her ödül töreninde aynı sonuç: Biz bu işi beceremiyoruz, nokta!
ÇAY BAHÇESİ GİBİ...
Altın Portakal'ın açılış törenini izlerken önce sinirlendim, sonra ne kadar gereksiz bir sinir içinde olduğumu fark edip sinirimden vazgeçtim.
Salonun saçmalığı, sandalyelerin çirkinliği, ortamdaki çay bahçesi havası, sahnede dikilen o manasız heykeller, organizasyonun yerlerde sürünmesi vesaire...
E bu hep böyle.
Henüz ekranlarımızda dört dörtlük bir tören izlemişliğimiz yok ki hayrete düşüyorum.
Eğer bir gün olur da izlersek, onu yazalım bari.
Her törende 'bu ne biçim tören', 'bu ne kötü bir organizasyon', 'bu ne kılık kıyafet', 'bu ne özensizlik' tadında çeşitli cümleler çiziktirmekten bıktım vallahi.
Geçiniz.