Wikileaks belgeleri, dünya siyasetinde yarattığı tsunami etkisi bir tarafa, geleceğin medyasının da ipuçlarını verdi... Şöyle düşünün, Wikileaks olmasaydı bırakın Türkiye'yi, dünyada kaç gazete bu belgeleri yayınlardı? The New York Times, The Guardian... Kaç gazete aklınıza geliyor? Çok az değil mi? Belki de hiçbiri... Julian Assange'nin en büyük başarısı tüm dünya basınını, aynı anda bu belgeleri yayınlamaya mecbur bırakması...

MEDYA DEĞİŞECEK
İstersen yayınlama, internette bu belgeler nasıl olsa var, geride kalırsın. Hatta varlık nedenin bile tartışılır! İşte internetin gücü burada ortaya çıkıyor... Bu belgelerin internette yayınlanmasıyla ana akım medyasının sansürcü zihniyeti büyük darbe aldı. Artık sadece medya patronlarının seçtiği haberleri okumak zorunda değiliz. Artık haber yapmak için büyük finansal yapılanmalara da gerek yok. Aç internette bir site, yayınla istediğin haberi... Tıpkı Wikileaks örneğinde olduğu gibi... Gelecekte basın tarihi, Wikileaks'ten önce ve sonra diye yazılacak... Çünkü eskiden basın, yapmadığı haberlerle değerliydi. Şimdi ise yapılmayan haberlere internette özgürce ulaşabiliyoruz... İnternetin özgür haberciliğini tercih edenlerin sayısı giderek artıyor. Bu artış Wikileaks belgelerinden sonra katlanarak devam edecek. Bence ana akım medya da bundan sonra, kullanamadığı haberleri yayınlamak için internette kendi özgür ortamını yaratacak ve bu işten para kazanacak. Tıpkı Hollywood'daki dev film şirketlerinin küçük şirketler oluşturup bağımsız filmler çekmesi gibi! Kim bilir, belki de Wikileaks böyle bir oluşum. Yazıya Wikileaks belgelerini ilk yayımlayan beş gazeteden biri olan İspanyol El Pais'in genel yayın yönetmeni Javier Moreno'nun açıklamasıyla noktayı koyalım: "Wikileaks, hükümetlerin bireylerden git gide daha fazla istihbarat topladığı bir dünyada, bize tarih değiştiren, 'büyük gazetecilik' yapma fırsatı sundu."