Bensu Güler, Alanya'da yaşayan, Adıyamanlı 10 çocuklu bir ailenin kızıydı. Geçen yıl tecavüze uğradı. Zanlılar tutuklandı ama Bensu, iddiaya göre yargılama sürecinde hakimden yardım istedi. Töre cinayetine kurban gitmekten korktuğunu anlattı. Genç kız, Antalya'da Zübeyde Hanım Çocuk Sitesi'ne yerleştirildi. Bir süre sonra 'Beni bulacaklar' diye yurttan kaçtı. Yetkililer, onu 'Sürekli korku içinde yaşıyordu' diye anlattı...

KAÇMAYI BAŞARAMADI
Aradan bir yıl geçti... 17 yaşındaki Bensu, bu kez kaçış sürecinde D.S.'ye ait kimliğe kendi fotoğrafını yapıştırdı. Tanınmamak, bulunmamak için kılık değiştirdi. Yeni bir Bensu olmak, yeni bir kimlikle yepyeni bir hayat sürmek istiyordu ama olmadı. İnternetten tanıştığı kişilerin evinde başından vurulmuş halde bulundu... Daha cinayetin failleri bulunmadı ama trajik bir Fatmagül haberi gibi duruyor (Akşam'dan Mustafa Kozak'ın haberi). Her ay ortalama altı-yedi tane Bensu'nun Havva'nın haberi çıkıyor... Peki, bu haberler çıktıkça ya da yazarlar bu vahşete lanet okudukça ne değişiyor? Sevgili okurlar, var mı sizin bir çözüm öneriniz? Mesela ben, çoğunlukla Güneydoğu'da yaşanan töre cinayetlerini önlemek adına BDP'nin ne yaptığını çok merak ediyorum... Kaç kere "Töre cinayetleri son bulsun" dediler ya da ne tür çözüm önerileri ürettiler?

YAPIMCILARDAN TIK YOK
Halbuki kendi insanlarını en iyi eğitecek, ikna edecekler BDP'liler. Pardon, nasıl unuttum... Onların daha büyük mücadeleleri var! Not: 'Fatmagül' dizisi polemiğinde Ay Yapım ve Kanal D'den de küçük bir ricam olmuştu. "Madem tecavüzden reyting kazanıyorsunuz, bari Türkiye'nin tecavüz yarasıyla ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla ortak projeler yürütün. Olmadı, dizinin aralarında 30 saniyeliğine de olsa Beren Saat 'Tecavüz kaderin değil, sessiz kalma' benzeri VTR'lerle ekrana çıksın..." diye yazmıştım. Hâlâ tık yok!