6 yaşındaki Umut Ceylan sabah okuluna kaydolmuştu. Sonra parka gitti, kaydırağa tırmandı ve bir anda yere yığıldı. Annesi koştu, Umut'un sırtında koca bir kurşun deliği gördü.
Bu sahneyi en vasat yönetmen bile filme çekseydi; tüm dünya ağlardı. Tanrım, ne büyük bir acı! İzmir'in ortasında, bir çocuk kaydırağın tepesinde vuruluyor. Vuran kim belli değil?
Bugün, birçok yazar benim gibi Umut Ceylan'ın dramından bahsedecek. Suriye krizi ve Kürt sorunundan fırsat kalırsa, belki bir kanalda Türkiye'deki aşırı silahlanma tartışılacak... Ve bir sonraki trajediye kadar her şeyi unutacağız!
Bu konuyla ilgili belki 6-7 yazı kaleme aldım. Yazmak da fayda etmiyor; en son bir kişinin canı istediğinde, beş silaha birden sahip olabilmesini sağlayacak yasa tasarısını tartışıyorduk...
Umut Vakfı yıllardır raporlar hazırlıyor. En son çıkardıkları bilançoya göre, son bir yılda bireysel silahlanma kaynaklı en az 1221 olay meydana geldi, 1944 mağdur var.
Ne var ki bu sorunu devlet nezdinde dikkate alan kimse yok!
ABD'de de 'bireysel silahlanma' tartışılıyor. Oradaki silah lobilerinin en büyük savunması; 'kişinin kendi hayatını koruma hakkı'.
Yani evine hırsız giren ya da saldırıya uğrayan insanın da saldırganla eşit şartlarda olması gerektiğinden bahsediliyor.

SAVUNMA AMAÇLI DEĞİL
Peki, bizde durum ne?
Dün, tam da Umut'un haberini okuduktan sonra gazetelere bakıyordum; 'Kayseri'de 70 yaşındaki bir dede iki torununu silahla yaraladı', 'Artvin'de baba oğlunu öldürdü', 'Mersin'de üvey oğlunu yaralayan adam intihar etti', 'Handan E.B, karnına ateş edip bebeğini öldürdü' başlıklarına rastladım. Diğer haberlerde ise maganda kurşunuyla ölenler vardı...
Bu haber başlıklarından nasıl bir sonuç çıkardınız?
Evet, bu haberlerde bahsi geçen hiçbir silah, bireyin kendini savunması için kullanılmadı. Gazetelerde 'silahlı saldırganı vurdu' haberlerine rastlıyor musunuz? Çok nadir değil mi?
Yani biz daha kendimizi bile savunmaya fırsat bulamadan birbirimizi takır takır vuruyoruz. 'At, avrat, silah' diyoruz ama bu da lafta kalıyor. Biz, silah kullanmasını bilmiyoruz!
Silah temizlerken, düğünde, asker uğurlamada havaya ateş açarken yüzlerce insan öldürüyoruz.

10 MİLYON SİLAH VAR
Hem silah kullanmasını bilmiyoruz hem de acayip asabi bir ülkeyiz. Türkiye, trafikte sollama tartışması yüzünden insanların birbirlerini öldürdüğü bir ülke yahu!
Norveçli balıkçıların sakinliği bizde yok, anında öfkeleniyoruz. Bir yan bakmaya adam vuruyoruz!
Araştırmalar da bu gerçeği doğruluyor. Yılda 3 bin kişi ateşli silahlar yüzünden hayatını kaybediyor. Türkiye'de ruhsatlı ve ruhsatsız olmak üzere 10 milyonun üzerinde silah var. Yani halkımız, Türkiye işgal edilse gerilla savaşına hazır. Ama gerillayı değil birbirini vurur kesin!
Silah kullanmayı bile bilmeyen, beceriksiz magandalar diyarının son kurbanı Umut olsun.
Boşverin yerli silah sanayini, avcılığı... Av tüfeği sahibi olacaklar çok ağır elemelerden geçmeli.
Niye biliyor musunuz?
'Maganda kurşunu'nun yüzde 62'si tüfeklerden çıkıyor.
Türkiye'de ordu, emniyet güçleri ve güvenlikçiler hariç kimseye silah ruhsatı verilmemeli! Kimse, bunun aksini iddia edemez. Ederse de gitsin, Umut'un vurulduğu kaydıraktan kaysın!