Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Organize kötülük mü?

Geçtiğimiz hafta psikiyatr Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu hakkındaki iddiaları dehşet içinde takip ettik.
Zoroğlu'nun kliniğine gelen çocuklara hafıza kaybına da neden olan bir ilaç vermesi ve yakınları tarafından cinsel tacize uğradıkları yönünde telkinde bulunması vs. korku filmi gibi haberler okuduk.
Sabah gazetesinin bu olayla ilgili yaptığı fikri takip, röportaj ve özel haberler sayesinde Zoroğlu'dan zarar gören aileler yaşadıklarını anlatmaya başladılar.
İddialara göre Zoroğlu'nun çoklu kişilik bozukluğu tanısı koyduğu 180 çocuk var.
O çocuklardan birinin annesi bana ulaştı ve yaşadıklarını anlattı...
Çocuğun ve ailesinin mahremiyeti ve güvenliği adına anne ve çocuğun ismini vermiyorum. Şimdi sözü o anneye bırakıyorum:
"Kızım özel bir okulda ilkokul 4 sınıfa gidiyordu. Öğretmeni 'Çocukta dikkat eksikliği olabilir, destek alın' dedi. Biz de biraz araştırdık ve Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu'na gittik.
Zoroğlu 'Bir test yapacağım' dedi, kızımı diğer odaya götürdü. Yarım saat sonra kızıma çoklu kişilik bozukluğu tanısı koydu.
Bize üç tane ilaç verdi ve sonra hayatımız karardı."



'BU ÇOCUK UÇMUŞ!'
Kocasının bu ilaçların kızına verilmesini istemediğini belirten anne, sözlerine şöyle devam etti:
"Ama Zoroğlu bizi öyle ikna etti ki, sanki bu ilaçları içince düzelecek havası yarattı. 'Mecbursunuz bu ilaçlara' dedi.
Kızım ilaçları kullanmaya başladıktan sonra kilo aldı, karnı şişti. Ruh hali kötüleşti. Konuşmaları tuhaflaştı, zıtlaşmaya ve mantıksız hareketler etmeye başladı.
Bir ay sonra Zoroğlu'na kontrole gittik. Çocuğu gördü, karnına baktı ve muayene etti ve 'Hemen bu ilaçları bırakıyorsunuz' diyerek ayağa kalktı.
'Bu çocuk uçmuş' dedi.
'Peki, ne olacak dedim?' O da 'Ben bir şey yapamam.
Araştırın, düzeltecek biri varsa bulun' diye karşılık verdi.
Ben de 'Bu ilaçları sen verdin' dedim.
Cevap vermedi, 'Yapabileceğim bir şey yok' dedi. Yani git başının çaresine bak der gibi davrandı."



BUNU NEDEN YAPTI?
Anne sonrasında yaşadıkları zor günleri şöyle anlattı:
"Sonra yıllarca doktor, doktor gezdim.
Kızım, Zoroğlu'yla olan tedaviden sonra bir yıl okula gidemedi. Evden dışarı çıkmıyordu.
Perdeleri kapatıp eve kimsenin girmesini istemiyordu.
Farklı bir doktora gitmeye başladık. Doktor 'Mahvetmişler çocuğu, mahkemeye verin bu adamı' dedi. Ama biz çocuğu kurtarmaktan başka bir şey düşünmüyorduk.
Eşim 'Bu adam Adli Tıp'ta da çalışıyor, uğraşamayız' dedi. Sonra kızımı devlet okuluna yazdırdık ama orada da eğitimine devam edemedi.
Sürekli hayaller görüyordu.
Sürekli bir öğretmenin adını söylüyordu. "O bana tecavüz edecek" diye bağırıyordu. Takıntıları arttı.
Babasından da korkmaya başladı, onun kendisine zarar vereceğini söylüyordu. Babasını görünce bağırıyordu. Eşim bir buçuk yıl bizden ayrı yaşamak zorunda kaldı." Anne sözlerine şöyle devam etti:
"Sürekli doktor değiştiriyorduk. Gittiğimiz doktorlardan birinin FETÖ davası yüzünden ABD'ye kaçtığını öğrendik.
Zoroğlu da FETÖ'yü övmekten hapis yattı zaten.
Allah razı olsun son gittiğimiz kadın profesör, kızımın sorunlarını çözmek için çok uğraştı. Şimdi kızımın durumu biraz daha iyi ama eğitim hayatı yarıda kaldı. Biz aile olarak bittik. Kızım tek başına yaşayamaz artık. Biz de dava açacağız. 180 çocuktan bahsediliyor. Daha fazla da olabilir. Bunu bize neden yaptılar? Neden kullanımı yasak olan maddeleri verdiler? Aklım almıyor. Bu kadar çok kurban varsa. Bu organize kötülük!"
Anne çok haklı! Savcılar, Zoroğlu'nun FETÖ başta olmak üzere tüm bağlantılarını mutlaka araştırıyordur.
Çocukların hayatını karartan başka doktorlar da olabilir. Kurban sayısı artabilir.

***


TANITIMIN KRALI
Bazıları, Suudi kulüplerin emekliği yaklaşmış futbol yıldızlarına büyük paralara transfer etmeleriyle dalga geçiyor.
Bence Suudi Arabistan veliaht prensi Muhammed bin Selman, çok zeki ve futbola yapılan yatırımın karşılığını almaya başladı.
İşte buna en güzel örnek; Suudi Arabistan'a transfer olan Ronaldo, Neymar, Benzema, Sadio Mane gibi yıldızlar, ülkenin kurtuluş günü etkinlikleri kapsamında yöresel kıyafetler giydiler.



23 Eylül 1932 tarihinin Suudilerin kurtuluş günü olduğunu kaç kişi biliyordu?
Şimdi Ronaldo, Neymar'ın sayesinde birçok insan biliyor.
Selman'ın hedefi sadece ülkesinde düzenlenecek Dünya Kupası öncesi futbola olan ilgiyi artırmak değil.
Özgürlükçü reformlara imza atan, turizm alanında büyük yatırımlar yapan Selman, ülkesini çekim merkezi haline getirmeye çalışıyor.
Ve Ronaldo, Neymar gibi yıldızların popülaritesinden fazlasıyla yararlanıyor.

***


İZİN VERENLER NE OLACAK?
Kırklareli-İğneada'da yaşanan selde altı kişiye mezar olan ruhsatsız işletmenin iki yöneticisinin ardından sahibi de tutuklandı. Peki, selde altı kişiye mezar olan bungalov evlerin ruhsata aykırı inşa edilmesine izin veren, kampın ruhsatsız çalışmasına göz yuman ve yıkım kararını uygulamayanlar ne olacak?



Doğal afetlerde can kayıplarını azaltmak için kanuna aykırı yapılaşmaya izin verenlerden de hesap sorulmalı.

***


NAVİGASYON KURBANI
ABD'de Eylül 2022 tarihinde Philip Paxson, yıkık bir köprüden geçerken aracıyla nehre düşerek hayatını kaybetmişti.
Şimdi Paxson'ın olay sırasında Google Navigasyon kullandığını ve bu uygulamanın onu yıkık köprüye yönlendirdiği iddia ediliyor.
Google sözcüsü söz konuyu soruşturduklarını açıkladı.



Ayrıca köprünün bakımından sorumlu olanlar görevlerini yerine getirmemekle suçlanıyor.
Köprünün yıkık olduğuna dair levhaların da vandallar tarafından söküldüğü açıklandı.
Navigasyon uygulamalarının dünyadaki her yolu denetlemesi diye bir şey olamaz. O yüzden Navigasyon kullanırken dikkatli olmalıyız.
Peki, sayıları hızla artan otonom sürüş destekli arabalar ne olacak? Bu araçlar navigasyon kullanarak ilerliyor! Levhalar yoksa ne olacak?

***


"Filizlendikten sonra bir fikri, asla öldüremezsiniz." (Sherlock)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA