Gördünüz mü? Adana Demirspor sahadan nasıl kaçtı? Galatasaray'a karşı yapılan bu kaçıncı komplo? Artık buna bir 'dur' denilmeli. Süper Lig'de şu yeni kurallar hayata geçirilmeli:
Nasıl olsa Mertens sürekli ayağını rakiplere taktırıp penaltı alıyor. Bundan sonra Galatasaray her maça penaltı atarak başlamalı. Böylece penaltı mıydı diye tartışıp birbirimizi tüketmeyiz.
Davidson, Abdülkerim ve yeni gelecek defans oyuncularının kartlık fauller yapmaları serbest bırakılmalı. Zaten kart gösterilmiyor bari bunun kuralı olsun ve komploların önüne geçilir.
Torreira'ya temas eden rakip futbolcular oyundan atılmalı. Böylece Torreira'nın Oscar'lık oyunculuk sergilemesine gerek kalmaz.
Galatasaraylı forvetlere dokunmak, vücut temasında bulunmak da yasaklanmalı. Penaltı değildi diyen çıkmaz.
Kritik maçlar öncesi GS'li ceza sınırında olan futbolcuların sarı kartları otomatik sıfırlanmalı.
Hakemlerin GS maçlarından sonra çalmadıkları düdükler için takımla selfie çektirmelerine izin verilmeli.
Adana Demirspor maçındaki Danimarkalı gibi gözleri ileri derecede bozuk yabancı VAR hakemleri itinayla araştırılıp getirilmeli.
Fikstür çekmeyle de hiç uğraşmayalım. Her sezon Galatasaray, Avrupa maçları öncesi maçlarını kendi sahasında oynamalı.
Galatasaray oyuncu maaşlarını çok altta gösterip KAP'a bildirmeye devam etmeli. Hatta hiç bildirmese de olur.
Madem ceza verilmedi bundan sonra GS'nin yasa dışı bahis sponsoru almasına izin verilmeli.
Madem dosya kapatıldı. Maç biletlerini kara borsadan ederinin beş katı fazlasına satılması kurala bağlanmalı. Kazanç yöneticiler arasında paylaştırılmalı.
RTÜK 'YAPI' kelimesinin kullanılmasını da yasaklamalı! Ne öyle sürekli 'YAPI', 'YAPI'! Anlamıyor musunuz 'YAPI' yok, sadece Galatasaray'a yapılan komplolar var!
Tüm bu kurallara karşı gelip, Adana Demirspor gibi yenilgiyi hazmedemeyip sahayı terk eden takımlar da bir daha Süper Lig'e alınmamalı.
İşte o zaman Galatasaray'a karşı yapılan komploların önüne geçebiliriz ve lig daha da adil olur. Tadından yenmez.
***
KURALSIZLIK=MOTOSİKLET SÜRÜCÜLERİ
Pendik'te aynasını kıran moto-kuryeyi ezerek ağır yaralayan araç sürücüsü Vedat K. 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan tutuklandı.
Olayın öncesinde moto-kurye de aracın aynasını kırıyor. Elbette bu durum adam ezmeye gerekçe olamaz.
Aslında bu olay motorcuların yollarda estirdiği teröre çarpıcı bir örnek teşkil ediyor.
Hepsi değil ama moto-kuryeler başta olmak üzere motorcular genelde trafik kurallarını uymuyorlar. Kırmızı ışıkta geçiyorlar, ters yönde, kaldırımda motor sürüyorlar.
Bir anda önünüze motoru kırıyorlar. Trafik kurallarından muaf olduklarını düşünüyorlar galiba.
Moto-kuryelerin çoğu 18-20 yaşlarında gençler. Şirketler zamana karşı yarışacak bir düzen kurdukları için kuryeler daha çok para kazanmak için hem kendilerini hem de başkalarının hayatını riske atıyorlar.
Bence ilk yapılması gereken kurye şirketleri ve restoranların 'ne kadar çok teslimat o kadar çok kazanç' işletme politikası yasaklanmalı.
***
YAYA GEÇİTLERİNE TÜMSEK!
Yaya geçidinden karşıya geçerken son sürat gelen arabanın çarptığı 18 yaşındaki keman sanatçısı Laçin Akyol, komadan çıkamayarak hayatını kaybetti. Yaya geçidinde durmayı öğrenemeyen, adına insan diyemeyeceğimiz bir varlık onu öldürdü.
Bu kaçıncı yaya geçidi cinayeti?
Farkında mısınız? Yaya geçidinde durmayanlara cezalar kesildikçe kazalar artıyor!
Yaya geçitlerinde trafik ışıkları artırılmalı. Yayaya yol vermeyenin ehliyeti elinden alınmalı. Yukardaki olay gibi birisi ölürse şoför cinayetten yargılanmalı. Gelişmiş ülkelerde okul önlerindeki yaya geçitlerinde araçları durduracak görevliler bulunuyor. Bu organizasyonu sağlayacak bütçe yoksa bari tümsek yapılmaya müsait her yaya geçidinin önüme tümsek koyalım!
Yoksa böyle daha çok insan ölür!
***
BAŞIBOŞ KÖPEK SORUNUN MALİYETİ!
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 81 il valiliğine gönderdiği talimatla sahipsiz köpekleri toplamak için 2028'nin beklenmesinin mevzuata aykırı olduğu ve toplanan hayvanların bırakılması durumunda hayvan başına 71 bin 965 TL para cezası uygulanması gerektiği bildirildi.
Haklı bir bildiri. Belediyelerin başıboş köpek toplama işini özellikle yapmadıklarını, hayvan sever lobilerden çekindiğini defalarca yazdım.
Ama belediyeler devletin yardımı olmadan bu sorunun altından kalkamaz!
Türkiye'de 6,5 milyon civarı sahipsiz köpek olduğu tahmin ediliyor.
Bunlar için kaç barınak yapılacak?
Erkek köpeklerde kısırlaştırma veteriner ücreti 2 bin TL ile 4 bin TL arası. Dişi Köpekler de ise 3 bin TL ile 7 bin TL arası.
Hadi veterinerler hayvanlara yardım için kısırlaştırmadan sadece bin TL alsınlar.
6.5 milyonu bin TL ile çarpın!
6.5 milyon köpeği toplamak için kaç insan gerekecek, onların parası nasıl ödenecek? Köpeklerin aşıları yapılmalı! Barınaklar yapmak, orda görevliler çalıştırmak, mama parası, bakım masrafları vs.
Hangi belediye bu masrafları karşılayabilir!
2019 yılında Veteriner Hekim Birliği'ne bağlı 24 bin veteriner vardı.
Bu sayı şimdi 40 bin oldu diyelim.
Türkiye'deki bütün veterinerler işlerini bırakıp bu soruna yoğunlaşsa bile 6.5 milyon köpek için kalıcı çözüm üretmek zor.
Özetle devlet, belediyeler, gönüllü insanlar vs. bir araya gelip bir bütçe ve organizasyon oluşturulmalı.
***
KAR NEDEN TUTMUYOR?
İstanbul'a kar genelde tutmuyor. Uzmanlar İstanbul'da karın tutmamasının bir nedenini de kentte kayıtlı araç sayısının 6 milyona yaklaşmasını gösteriyor.
Bütün araçlar trafikte olmuyor ama olanlar 20 dakikada gidecekleri yolu bir, bazen iki saatte gidebildikleri için atmosferdeki emisyon miktarı artıyormuş. Çocuklar niye kar tutmuyor diye sorarlarsa "Trafik yoğunluğu sadece havayı kirletmiyor yağan karıda eritiyor" dersiniz.