1- Jessica Biel
Geç oldu ama temiz olsun! Bir süre önce girdi vizyona 'Easy Virtue-Evlilik Sanatı' filmi. Amerikalı gelinle, İngiliz kaynana arasındaki çekişmeyi anlatan, yer yer komik bir film. Hatta sevgili Hıncal Abi'nin de yazdığı gibi, "Bu İngiliz gelenekselciliği ve Amerikan hoppalığı arasındaki çelişki üzerine çekilmiş kaçıncı film?" Şunu da eklemişti Hıncal Abi; "Son zamanlarda hiçbir filmde bu kadar sıkıldığımı hatırlamıyorum!" Hep o mu bana takılacak, ben de ona takılayım bu kez... Yapma etme Hıncal Abi; filmin başrolündeki 'gelin', Jessica Biel'in güzelliği de mi seni koltuğuna mıhlamadı? Bu kadının, bu kadar etkileyici olabileceği kırk yıl düşünsem gelmezdi aklıma. Gir google'a bak, gayet sıradan bir kadın! Evet bayıla bayıla izlenecek, mest olunacak bir film de değil... Zaten ben de filmi değil Biel'ı izledim sürekli! Giydiği o dönem kıyafetleri, taktığı şapkalar, kıpkırmızı ruju, moda dergilerinden fırlamış havasıyla filmi sürükleyip götürüyordu. Hele o tango sahnesi... Filme ve Biel'a tavan yaptırıyor. Bence son zamanların en etkileyici performansıydı.

2- Asuman Krause
Sunduğu yarışmayı hiç izlemedim ama oynadığı reklamı ne zaman görsem, zap yapmayı kesiyorum. 'Card Finans Nakit' reklamında oynuyor. Kartıyla taksit yaptırmaya çalışan ve Metin Zakoğlu'nun canlandırdığı mağaza görevlisi tarafından, "Siz de hiç konuşturmuyorsunuz ama, sayın Asuman Kroşe, oha demek istiyorum" repliklerine maruz kalan 'müşteri' rolünde müthiş başarılı. Asuman bence şarkı söylemeyi falan bırakmalı, yetenekli bir oyuncu o. (Bu arada reklamın sloganı da çok eğlenceli: Aklını alırım ama taksitle!)

3. Engin Akyürek
Meral Okay yaptı yine yapacağını... O küçümsediğimiz, 'arabeskçi Özcan Deniz' dediğimiz adamdan, nasıl da hayran olduğumuz, eriyip bittiğimiz Seymen Ağa'yı çıkarttıysa... Bu kez de yıllardır gözümüzün önünde olan/oynayan Engin Akyürek'ten müthiş bir performans çıkardı. 'Bir Bulut Olsam' dizisinde Akyürek öyle oynuyor ki... Kötülerin kötüsü, sevdiği kıza yapmadığını bırakmayan Mustafa karakterini izleyen herkes 'Biri beni böyle sevsin yeter ki, her şeye razıyım' demeye başladı. (Bizzat dizisinin senaristi Meral Okay anlattı GÜNAYDIN'a verdiği röportajda...)

4- Ferhat Göçer
Türkiye'nin en iyi seslerinden biri bana göre... Pazartesi Metropol Senfoni Orkestrası ve Ladies&Gentlemen Çok Sesli Korosu ile Açıkhava'da sahne aldı. Bir opera seslendiriyor, bir türkü söylüyor, bir oynatıyor, bir ağlatıyor. Adamın 'gırtlağından' her türlü şey çıkıyor valla. Müthiş bir performanstı. Yakında Kuruçeşme Arena'da da çıkacak, kaçırmayın. ('Leyla' şarkısıyla uyuturum sandın beni ama bana 'İstanbul İstanbul' borcun var sevgili Ferhat!)

5- Ajda Pekkan
Ajda'nın konserinde mayo giyeceğini GÜ- NAYDIN yazmıştı bir hafta önce. Yine de o kareyi gördüğüm an, şaşırmaktan kendimi alamadım... O neydi Allahım, o nasıl bir vücuttu o yaşta! En önden izledim konseri; hiçbir hile hurda, hiçbir defo yoktu üstelik kadında. Pespembe bir pelerinle sahneye çıkıp, üzerindekini fırlattığı an, herkes avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı Açıkhava'da; ağzım açık bakakaldım. "Süperstar olmak böyle bir şey işte" dedim. Bir an olsun yerinde durmadı, o 63 yaşındaki kadın. Ajda'nın estetiklerine kafayı takanlar, bence bıraksın artık... Her dakika yaptıklarıyla, giydikleriyle, performansıyla şaşırtabiliyor mu seni? 'O bacaklar bende bile yok' diyebiliyor musun benim gibi? Gerisini geçiniz bir kalem öyleyse...