Karabük'teki 'sapık baba' dehşetini okumuşsunuzdur... R.B. isimli baba yıllarca öz kızına tecavüz ediyor, tecavüzden de iki çocuk dünyaya geliyor. Çocuklardan erkek olan evlatlık veriliyor, kız çocuk ise kardeş olarak nüfusa geçiriliyor. Yıllarca babasının tecavüzüne uğrayarak iki çocuk doğuran kız, evlenerek kurtuluyor ancak bu kez de tecavüzden dünyaya gelen kız, babasının tacizine uğramaya başlıyor... Bu hikayeyi film yapsan, 'oha' derler adama. Bütün bunlara yakıştırılacak, bütün bunları anlatacak bir cümle de yok maalef. Manyaklık de, hastalık de, hayvanlık de, ne dersen de artık. İşin başka boyutu var, o daha da acayip... Olayın yaşandığı köydeki halk, bu sapıklığı yıllardır biliyormuş meğer. Üstelik o baba müsvettesine değil, olayı ortaya çıkaran basına tepkililer. "Olan olmuş, konuşacak ne var?" diyerek afra tafra yapıyorlar. E hani köyün namusu sizden sorulurdu hep? Azıcık göz alan, azıcık dikkat çeken kadına demediklerini bırakmazlar, köyün erkekleriyle konuşan kıza etmediklerini bırakmazlar, tasvip etmedikleri insanlara 'mahalle baskısı' uygularlar, işlerine gelince köyün namusu onlardan sorulur, öyle her şeye izin vermezler ama kızına tecavüz eden babayı görmezden gelirler. Adaletiniz bu mudur sizin ey ahali!