Amerika başkanı Obama, son günlerde Beyaz Saray'da bir erkekler dünyası kurduğu için eleştiriliyormuş. Başkan'ın basketbol ya da golf oynarken etrafında sadece erkeklerin olması ve Beyaz Saray'da erkek çalışanlarla daha çok çalıştığı izlenimi, kadın hakları savucularının ve liberal blog yazarlarının tepkisini çekmiş. Adam dünyayı yönetiyor ama erkeklerle spor yapıyor diye maço damgası yiyor, cinsiyet ayrımcılığı yapmakla suçlanıyor. Yerim ben böyle başkanlığı! Pozitif ayrımcılığa kafayı takmış kadınlar, bazen ne kadar cüretkar olabiliyor, ne kadar da abartıyor farkında mısınız? Her kadının ve erkeğin hemcinsiyle yapmaktan hoşlandığı, hemcinsiyle konuşmaktan zevk aldığı mevzular olabilir, kendini hemcinsiyle daha rahat, daha doğal hissedebilir. Sen kadın kadına ağda yapmaktan hoşlanabilirsin, o da erkek erkeğe maç yapmaktan! Cinsiyet ayrımcılığı bunun neresinde ya? Kadınlar asırlardır bunu anlamadığı için, kabul etmediği için kaybetmiyor mu zaten? Bakın geçen gün Beyaz da Esquire'a verdiği röportajda aynı şeyi söylüyordu: "Beni elinde tutabilecek, mizah gücüyle kendine hayran bırakabilecek, girdiğim bir ortamda ağzımı açık bırakabilecek kadınlarla olmaktan hoşlanırım ancak, böyle olan her kadınla da ilişki yaşayacağım diye bir şey yok. Benim beş kişilik bir arkadaş grubum var mesela, onlarla eğlendiğim kadar, bir kadınla eğlenebileceğimi sanmıyorum. Kadınların algıları farklı yönde çalışıyor. Bir yere kadar sohbet eğlenceli şekilde devam ediyor, sonra araya başka güdüler; kur, kapris, aşk gibi durumlar giriyor." Şu erkeklere bi huzur verelim...

***
Obama demişken, Michelle Obama'yı da atlamayalım... Obama başkanlık koltuğuna oturduğu ilk günden beri, First Lady'ye de moda ikonu muamelesi yapılıyor, giyim tarzı öve öve bitirilemiyor. Ne alaka? Bir kere kadının poposu kocaman, giydikleri de karşı komşuya oturmaya giderken giyilecek kadar gündelik ve basit! Hele Beyaz Saray davetlerinde askılı elbise giymesi yok mu, oradan çıkıp plaja gidecek gibi. Ama kimin umurunda; güçlü olan otomatik olarak en seksi, en şahane, en iyi giyinen, en güzel, en çekici, en karizmatiktir, hayat böyle! O yüzden, Bayan Obama'nın moda anlaşıyını öven, 'Bayan O: Moda Demokrasisinin Yüzü' isimli bir kitap bile çıkarıldı. Tamam, kadın kendini baştan ayağa pahalı markalara boğmuyor, özgüvenli, doğal, ulu orta hulalup çevirecek kadar sevimli ama moda ikonu falan değil. Tamam mı, abartmayalım lütfen...