Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞİRİN SEVER

Obama'yı çekmek için 9 dakikam vardı ve o Hollywood starı gibiydi

2010 Pirelli Takvimi'nin yaratıcısı Terry Richardson, şovları ve reklam kampanyaları her zaman ses getirmiş bir isim. Yorumcular onu, "Fotoğrafları asla sıradan değildir. Fotoğraflarında çıplaklığı delicesine sever, ama gösteriş aramaz, onda limit ve sansür de yoktur" kelimeleri ile anlatıyorlar. İşte üç-beş dakika süren özel röportajda Richardson'un anlattıkları...

İnsanları en doğal, en gösterişten uzak halleriyle çekmeyi seviyorsunuz, neden adınız asi fotoğrafçıya çıktı o zaman?
- Evet, ben doğal fotoğraflar çekmeye hayranım, çünkü doğa, natürellik benim için çok önemli. Hayatımdaki fotoğraf kariyerine baktığınız zaman da bunu çok net bir şekilde görebilirsiniz. Ama asi miyim bilmiyorum; ben de bir insanım, benim de kendi keyiflerim var, köpeğimi gezdiririm, basını takip ederim, yaşadığım ülkenin politik yaşamını izlerim, spor yaparım. Aynı şeyler...

Filmi izlerken gördüm, vücudunuzun her yerinde dövmeler var...
- Bu bir hayat stili, bir hayat görüşü. Bu dövmeler benim hayat görüşümü anlatıyor bir şekilde, onlarla da fotoğrafın hiçbir alakası yok. Fotoğrafla dövme farklı ideolojileri içerir, temsil eder.

Bir fotoğrafçı için Pirelli takvimine imza atmak ne anlam taşıyor peki, çok mu önemli?
- Tabii ki kariyerim için çok önemli. Bu tür özel, heyecan verici projeler karşısında fotoğrafçı her zaman keyif alır çünkü önemlidir bu teklifi almak. Sadece fotoğrafçı için de değil, model için de öyledir, fotoğrafçının çantasını taşıyan insan için de. Ayrıca 11 kadınla 24 saat geçirip, uzun bir süre beraber olmak da keyifliydi. Çok farklı bir ortamdaydık, kızlar heyecanlıydı, ben heyecanlıydım, keyifli bir çekim oldu.

Obama'nın fotoğraflarını çektiğinizi biliyorum ve sizin bir Beyaz Saray fotoğrafçısı olduğunuzu duymuştum...
- Evet! (Cebinden cep telefonunu çıkarıyor "Hey Obama, nasılsın iyi misin?" diye soruyor gülerek) Hayır, ben kendisinin kişisel fotoğrafçısı değilim, onu başkan olmadan önce çektim; başkanlık kampanyası için. Meşhur Oval Ofis'te değil yani (imalı gülüyor) kendi ofisinde. Yalnızca 9 dakikalık bir süre vardı o fotoğrafları çekmem için...

Bu dokuz dakikanın sizin için anlamı neydi?
- Sonuçta değişimi isteyen, çok önemli bir kampanyanın birinci adamının fotoğraflarıydı bunlar. O nedenle çok farklı bir dokuz dakikaydı.

Peki o dokuz dakikalık sürede Obama için düşünceleriniz?
- Karizmatik, çok farklı, gerçek bir lider. Aynı zamanda çok da alçak gönüllüydü. Bir başkan adayından daha çok, bir film yıldızını andırıyordu. Etrafı çok kalabalıktı ama onunla o vakti geçirmek çok keyifliydi. Güler yüzlü ve farklı bir karizması vardı.

Bu kadar güzel ve çıplak kadınla çalışmak zor oluyor mu? Sadece işi mi düşünüyorsunuz, hiç dikkatiniz dağılmıyor mu?
- Bir fotoğrafçı olarak, zaten kadını ilk gördüğünüzde etkilenirseniz bir şeyler yapabilirsiniz ama o süreçte, yani vizörden baktığınız zaman hep iş ön plandadır. Beyniniz hep yakalamak istediğiniz kareyle uğraşır.

Türkiye'ye gelip fotoğraf çekmek ister misiniz?
- (Büyük bir heyecanla) Bayılırım. Türkiye çok heyecan verici, İstanbul çok farklı bir şehir...

Geldiniz mi daha önce hiç?
- Hayır ama oradaki organizasyonları, festivalleri, fotoğraf sergilerini takip ediyorum. Lütfen beni bir şekilde Türkiye'ye götürün. Çünkü hem orada fotoğraf çekmenin, hem orada olmanın beni mutlu edeceğine inanıyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA