20. yüzyılın yani kıyafet modasının yükselişe geçtiği, dünya çapında endüstri olarak popüler kültürün en temel konularından birini oluşturduğu çağın en önemli modacılarından biriydi Yves Saint Laurent. Moda denilince aklımıza Fransa'nın gelmesine neden olan; Coco Chanel, Christian Dior ve Saint Laurent'dir.
2. Dünya Savaşı'ndan itibaren moda dünyasına yön veren tasarımcı Christian Dior'un yanında çalışmaya başlayan genç Yves, doğal yeteneği ve yakışıklılığı ile bir anda Fransız ve dünya sosyetesinin göz bebeği olur. Ünlü trapez elbisesi ile dönemin zarafet anlayışına katkıda bulunan Saint Laurent, 21 yaşında Dior'un baş tasarımcısı olduğu andan itibaren önsezileri ile cesur tasarımlara imza atmaya başladı. 1960'da, aynı zamanda hayat arkadaşı Pierre Berge ile kendi markasına kuran Laurent'in en ünlü çıkışlarından biri 1966 sonbahar-kış koleksiyonunda kadınlar için smokin tasarlamasıydı. Daha önce sinemada Marlene Dietrich gibi yıldızlar takım elbise giymeye cesaret etmişlerdi fakat pantolon günlük hayatta giyilmeye daha yeni başlanmışken, kadınlara smokin ile davetlere katılma konusunda cesaretlendiren Saint Laurent, moda dünyasında çığır açmıştı.
Günümüzde pantolon-ceket döpiyesler iş hayatında kadınların en büyük kurtarıcılarından oldu. Aynı dönem modern ressamlardan özellikle Mondrian'dan esinlenerek çıkardığı koleksiyon, en az mini etek kadar 60'lar modasına damgasını vurdu. Catherine Deneuve ve Brigitte Bardot gibi dönemin en güzel ve ünlü Fransız yıldızları ile yakın arkadaşlığı sayesinde sadece yüksek modaya ilgi duyan değil, dünyadaki tüm kadınlara ulaşabilen bir tasarımcı oldu.
2008'de kanserden ölen efsanenin ardından çekilen ilk film, 2014'de vizyona girdi. Oldukça fırtınalı bir hayat yaşayan Saint Laurent'in bir film ile yeniden canlandırılması yankı uyandırmıştı fakat Cannes'da galası yapılan ikinci film 'Saint Laurent'; Gaspard Ulliel, Lea Seydoux ve Louis Garrel gibi son yılların en gözde Fransız oyuncularını barındırması açısından daha dikkat çekici oldu.
İki filmi karşılaştırdığımızda; ben de ilk filmin Saint Laurent'in erken dönemlerine ve Pierre Berge ile olan aşk ilişkisine odaklanıp yaratıcılık sürecine tam değinmediğini düşünmüştüm. Geçen cuma vizyona giren 'Saint Laurent' ise tasarımcıyı; Loulou de la Falaise ve Betty Catroux gibi ilham perileri ile olan ilişkileri ile daha yoğun bir karakter tahlili ile tasvir ediyor.
