Maçın son 15 dakikasında Trabzonspor 1-0 önde olmasına rağmen öyle bir baskı altında kaldı ki anlatılır gibi değil. Bunun en önemli nedeni Trabzonspor'un orta sahası. Öyle ki maçın başlangıcından sonuna kadar maçta yokların yaşandığı bir bölge.
Hüseyin savunmanın arasına girmiş, önde top almayı tamamen bir kenara bırakmış. Colman ise geldiği günden bugüne kadar en etkisiz oyununu sahaya yansıttı. Bırakın savunmaya destek vermeyi, ofansif anlamda sahada hiçbir şey üretemediği gibi aldığı topların birçoğunu da olumsuz kullandı. Selçuk'u ise maçın son dakikalarında Gökhan'a verdiği gol pası dışında sahada gören olmadı. Maçın ilk yarısında Trabzonspor'da oyunu renklendirmeye çalışan ve karşı kalede etkili olmasını sağlayan tek oyuncu Yattara idi.

SİLVA GÜNÜNDEYDİ
Sağ kenarda adam eksilten ve Gençlerbirliği savunmasının dengesini bozan, arkadaşlarına gol pozisyonu hazırlayan Yattara, 27. dakikada mükemmel hareketlerle 3 kişiyi geçtikten sonra attığı golle takımını 1-0 öne geçiren oyuncu oldu. Maçın ilk yarısında gözümüze çarpan Trabzonspor takımının savunmadaki uyumsuzluğuydu. Nedense ligin ikinci yarısı başladığından beri adam markajı, ilk toplara girişte zamanlama ve yerleşme konusunda inanılmaz hatalar yaptılar. Gençlerbirliği oyuncuları girdikleri pozisyonlarda daha akılcı olabilseler yada bir başka deyişle kaleci Silva gününde olmasa ilk yarının sonucu 1-0 olmazdı diye düşünüyorum.

G.BİRLİĞİ YETERSİZDİ
Başkent ekibi Gençlerbirliği ise oyunun ilk yarısında ve son 15 dakikalık bölümde organize ataklar üretmeye çalıştı fakat en büyük sorunları final pasları ve forvet oyuncularının son vuruş yetersizlikleri yüzünden puan alamadılar.
Sonuçta Trabzonspor, Hacettepe maçından sonra kendi alanındaki bu maçtan da değerli bir 3 puan çıkardı ama yine de tat vermekten çok uzaktı.