Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Resmi dil meselesi

Kürt açılımında, dil meselesi önemli. Kürt kökenli vatandaşlarımıza serbestçe ana dillerini öğrenmeleri, hatta, ana dillerinde eğitim yapmaları imkânı verilirken, Türkçe resmi dil olarak muhafaza edilmeli.
Şartlar hiç benzememekle birlikte, gene de unutulmaması gereken bir husus: Belçika'da, milliyetçi hareketler dil eksenli olarak gelişti. Üniter bir ulus devlet olarak kurulan Belçika, bugün, bölünme noktasında.
Belçika, 1830'da, Avrupa'nın güçlü devletleri tarafından bir "tampon ülke" olarak oluşturulana kadar, bu topraklar üzerinde sırasıyla İspanya, Avusturya ve Fransa hâkimiyet kurdu. Fransa, asimilasyoncu politikalarla Fransızca konuşan elit/yönetici bir sınıf yarattı. Fransa İmparatoru Napolyon, Waterloo'da yenildikten sonra, bölge, Hollanda egemenliğine geçti. Hollanda da, katı ve asimilasyoncu bir dil ve din politikası yürüttü; Flamanca desteklendi. Belçika'nın ilk başta, resmi dili, Valonların konuştuğu Fransızca'ydı. Buna mukabil, Flamanlar daha kalabalıktı. Dil eşitliği isteyen Flamanlar tepki gösterdi; mücadele böyle başladı. 1921 ve 1932'deki dil reformlarıyla merkezi yönetimde iki resmi dil geçerli oldu. O tarihten sonra, kopuş hızlandı. Önceleri Valonlar, elit ve zengin bir kesimi temsil ederken, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Flamanlar para sahibi oldu. Bu defa onlar, vergileriyle fukara Valonları finanse etmek istemediler.

***

Belçika ile Türkiye arasında tarihi hiçbir benzerlik yok. Bu gelişmeyi, sadece, tek bir resmi dil olmasının önemini vurgulamak için anlatıyorum. Tek bir millet, üniter devlet, tek bir resmi dil... bunun yanı sıra farklı kültürler, farklı alt kimlikler. Bu temel noktada zaten fazla ihtilâf yok.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA