Enine boyuna araştırılmadan "Telefonlarımız dinleniyor" diyenlerin olduğunu biliyoruz. Sıradan insanlar böyle konuşabilir ama, geçenlerde, Haber Türk'te, Yiğit Bulut'un programında Süheyl Batum ile bir araya geldik. Farklı fikirlerimiz var. Fakat, Batum, saygı duyup, sevdiğim bir kişidir. Belge ve bilgiye dayanarak konuşması gerekirken, öyle bir iddia ortaya attı ki, şaşırdım kaldım. Hükûmetin, Emniyet İstihbarat kanalıyla ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'ndan (TİB) geçerek, istediğini dinletebileceğini söyledi. Ben, "Her dinleme için kanunen mahkeme kararı gerekir" diye itiraz ettimse de onu ikna edemedim. Araştırıp, yazacağımı söylemekle yetindim.
TİB Başkanı Fethi Şimşek ile konuştum; öğrendiklerimi, Prof. Süheyl Batum'un dikkatine sunuyorum:
Polisin, Jandarma'nın ve MİT'in özel kanunlarına göre, sadece gecikmesinde sakınca olan hallerde ve sadece 24 saat için, (dinleme talep eden kuruma göre) Emniyet Genel Müdürü'nün veya Jandarma Genel Komutanı'nın ya da MİT Müsteşarı'nın yazılı emriyle, TİB, dinlemeyi başlatabiliyor. Ama 24 saat içinde mahkeme kararı gelmezse, kayıt altına alınan bütün sesler anında siliniyor ve zaten de delil olarak kabul edilmiyor.
Türkiye'de büyük bir bilgi kirliliği var. Belirli makamlara gelmiş eğitimli kişiler bu yüzden daha dikkatli konuşup yazmalı. Süheyl Batum'u aydınlatabildiysem ne mutlu bana!