Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Çelik ile tele sohbet

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ile konuştum.
- Sayın Çelik, 2010'da erken seçim var mı?
- Biz zaten, 5 yılda bir yapılan seçimleri 4 yıla indirmek suretiyle, bir yıl erkene çektik. Genel seçimler 2011'in bahar/yaz aylarında yapılacaktır.
- 2010'da demokratikleşme yolunda adım atılacak mı?
- Biz yıllardan beri demokrasi standardını yükseltmeye çalışıyoruz. Olağanüstü Hal'in kaldırılması önemli bir olaydır. Ayrıca bir kanun çıkararak, terörden zarar görenlere tazminat hakkı tanıdık. 2005'ten bu yana bir milyar 200 milyon lira ödedik. Senenin sonuna kadar bu miktar 2 milyar liraya çıkacak. Vatandaş, valiye dilekçe veriyor; zarara uğradığını ispat edince, tazminat alıyor. TRT Şeş'in yayına geçmesi mühim bir adım değil mi? RTÜK yönetmelik değişikliğine gitti; Kurul'dan izin almak kaydıyla, özel tv ve radyolar Kürtçe yayın yapabilecek. Şu anda, 12 kanal RTÜK'ten izin bekliyor. Ya Kürtçe kursların açılmasıyla ilgili düzenleme? İsteyen, dilini serbestçe öğrenebilir artık. Üniversitede de, yabancı diller enstitüsü açıldı; Kürtçe bölümü de var. Köy ve beldelere eski isimleri verilebiliyor. İlçe ve il isimleri için ise bir kanun değişikliği gerekiyor; bu da yapılabilir. Bugün istenirse Kürtçe tiyatro oynanıyor. Kürt dili ve eserleri, Kültür Bakanlığı tarafından bastırılıyor. 2010'da, kolluk kuvvetleri hakkında şikâyet mekanizması işlemeye başlayacak. Ayrıca ayrımcılıkla ve işkenceyle mücadele kurulları oluşturulacak. Bunların yasaları TBMM'ye geliyor.
- Anayasa değişikliğiyle Kürt kimliğini, dilini ve kültürünü teminat altına almayı düşünmüyor musunuz?
- Mesele yasalarda değil, tamamen uygulamadadır. Bir zihniyet devrimi gerekiyor. Bugün en geri 1982 Anayasası'nda dahi, etnik kökene saygısızlık yok.

***

Bu noktada Hüseyin Çelik kısa bir fıkra anlattı: Komutan "Marş marş" deyince bir asker kıpırdamadan yerinde kalmış. Komutan sormuş: "Sen neden hareket etmedin?" Asker cevap vermiş: "Kandıralı, sen yürü demedin ki!"
Çelik, "İllâ, bir şeyi yasalara geçirmek gerekmez" demek istiyor. Ona göre, Türkiye'deki ayrımcılık, yasadan değil, zihniyetten doğuyor. Mevlana'nın bir sözünü hatırlatıyor: "Aynı dili konuşan değil, aynı duyguları paylaşan anlaşır." Ve soruyor: "Türkler ve Kürtler, aynı duyguları paylaşmıyor mu? Ama siz, 'Türklerin dini Şamanizm'di; Kürtlerinki ise, Zerdüştlük'tü' derseniz, bu duygu beraberliğini yıkarsınız. Böyle yapanlar var."

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA