Anlaşılıyor ki, TSK bünyesindeki bazı faaliyetler, MGK kararı ve ek Eylem Planları çerçevesinde gerçekleşmiş.
İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer'in, mahkemeden getirtilmesini istediği belgelerden biri de, Bölücü Faaliyetlere Yönelik Eylem Planı Uygulama Direktifi...
Bu plan, TSK'nın internet siteleri açabileceğini öngörüyor. Belli ki, eski Genelkurmay Başkanı, "Her şey yasal çerçevede cereyan etti" mesajını vermek istiyor.
Yalnız, mesele o kadar basit değil. MGK kararı alınmış ya da internet sitelerinin kurulmasına izin verilmiş olsa dahi, hükümet aleyhtarı ve doğrudan AK Parti'yi hedef alan hazırlıkları ve yayınları nasıl izah edeceksiniz? Kara propaganda sitelerinde ve İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nda, açıktan açığa AK Parti düşmanlığı yapıldığını görülüyor.
Meşru bir kılıf belki var fakat sınırlar aşılmış.
Bir başka noktaya dikkat çekmek isterim: Kara propaganda siteleri, İlker Başbuğ döneminde kapatıldı. 4 Şubat 2009'da, Taraf gazetesi 35 internet sitesinden söz edince bu tedbir alındı. Kara propagandanın, söz konusu sitelerde en yoğun biçimde yapıldığı dönem (2007), cumhurbaşkanlığı seçiminin öncesi ve sonrasına, Yaşar Büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanlığı'na rastlıyor.
Bu da kafaları karıştırıyor.
İlker Başbuğ, faaliyete geçmeyen 4 internet sitesinden dolayı sorumlu tutulurken, neden Yaşar Büyükanıt'a kimse dokunmuyor?