Atatürk Kültür Merkezi'nin (AKM) artık işlevini yerine getiremeyecek kadar eskimiş olduğu yıllarda henüz 'Gezi Olayları' da yaşanmamıştı. Tadilata karar verilince, mimar Hayati Tabanlıoğlu'nun yaptığı binanın restorasyonu için, babasının yolundan giderek mimar olan oğlu Murat Tabanlıoğlu'na başvurulmuştu.
Çok iyi hatırlıyorum, Tabanlıoğlu Mimarlık, AKM'yi şartlarına uygun bir şekilde projelendirmiş ve hatta o zaman da Tabanlıoğlu teknolojik ekrana dönüşen ön cepheyle ilgili hayallerini anlatmıştı. O yıl Sabancı Holding de AKM'nin yenilenmesine sponsor olduğunu ve yaklaşık 30 milyon doları bulan bütçeyi üstlendiğini duyurmuştu.
Ancak olmadı, birbiri ardına davalar açıldı, içinde neden restoran açılıyor diye itiraz geldi ve AKM'nin tadilatı yaptırtılmadı. Kullanılmayan bina adeta çürümeye terkedildi. Aradan 10 yıl geçti. Dolayısıyla o günün şartlarına bakarak değil, bugünün şartlarına bakarak artık ayakta durması bile bir şans haline gelen AKM'nin yıkılarak yeniden yapılmasını değerlendirmeliyiz.
Murat Tabanlıoğlu ve ortağı Melkan Gürsel şimdi kolları sıvadı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 1.5 yıldan az bir sürede bitirilmesini şart koştuğu yeni AKM için çalışmalara başladı. Gerçekten yeni AKM'nin sunum filmi hepimizi heyecanlandırdı. En çok da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı galiba. Öyle ki toplantının başında izlediğimiz filmi, Erdoğan konuşmasını bitirince, bir kez daha izleyelim dedi ve yerine oturup, ikinci kez sonuna kadar büyük bir keyifle izledi. Daha önce böyle bir sahne gördüğümü hiç hatırlamıyorum.
Yeni AKM'de, Taksim Meydanı'na bakan binanın ön cephesinin bire bir Hayati Tabanlıoğlu'nun çizimindeki gibi korundu. Melkan Gürsel ile sohbet ettim.
Murat Tabanlıoğlu'nun babasına karşı en büyük kadirşinaslığının da bu ön cehpeyi olduğu gibi korumak olduğunu söyledi. Murat Tabanlıoğlu, AKM'nin temsilden temsile açılan bir mekan olduğunu hatırlattı. Oysa şimdi 365 gün yaşayacak şekilde tasarlandı. 2500 kişilik opera salonunun dışında, oditoryumlar, tiyatro salonları, kafeler, restoranlar ile AKM yeniden hepimizin buluşma noktası olacak 2019 yılında.
Buna sadece sevinirim ben. Siz de öyle yapın. AKM'nin içinde 2 bin 500 kişilik opera salonun yer aldığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklandığı halde, hâlâ birileri burada opera ve klasik müziğin artık olmayacağını, programların değişeceğini söyleyip, ortalığı karıştırıcı görüşler beyan ediyor. Bence hepsi gereksiz. Neden AKM, klasik müzik ve opera tutkunlarına da, halk müziği gibi Anadolu'nun kültür ve sanatına da açık ve tek değil çok renkten oluşan tüm Türkiye'yi kapsayan ortak bir mekan olmasın? Bence olacak. Böyle bakıp, sevinelim.
