Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN BÜLENT KAHRAMAN

Kendi geçmişinin körü: CHP

Pazartesi günü bu köşede yayınladığım ve CHP yönetiminin demokratikleşme- Kürt açılımı konusundaki tutumunu çözümleyip eleştiren yazıma bu partinin yandaşlarından da karşıtlarından da büyük bir tepki gelince ben de çaresiz konuyu biraz daha derinleştirip bir önemli gerçeği tartışmaya açmak istedim. Bu konu SHP tarafından 1989'da hazırlanan ve şimdi çok dile getirilen Kürt Raporu. Oturup raporu irdelemeyeceğim. Dünkü Sabah'ta Mahmut Övür raporun o dönemde karşılaştıklarını, arka planını doğru dürüst anlatmış. Ben CHP'nin şimdi niye o rapora sahip çıkmadığını izah edeceğim.
Söz konusu raporu CHP hazırlamadı. Bugünkü CHP ile düşünsel ve politik tercihleri, yönelimleri bakımından hiçbir ilgisi olmayan, Kemalizm dışında, sınıfsal temele oturmuş bir sol ve bir gerçek demokrasi arayışı içindeki SHP hazırladı. SHP'nin ideolojik yönelimleriyle bugünkü CHP mukayese edilemez. O partideki sol bilinç ve kadrolardan da bugünkü CHP'de eser yoktur.
İki partinin ortak isimleriyse şimdi tamamen görüş değiştirmiştir.
Ortadaki tek ortak şey Deniz Baykal'dır. Baykal o dönemde partinin genel sekreteriydi ve Genel Başkan Erdal İnönü'nün elinden yönetimi almak istiyordu. Nitekim bunu fark eden İnönü 1990'da onu genel başkan adayı olmaya zorladı. Baykal uzun tereddütler sonunda bu meydan okumayı kabul etti ve kurultayı yitirdi. Sonraki iki kurultayda da İnönü'ye yenildi.

SHP'nin farkı

O raporun hazırlanmasındaki bütün düğüm işte bu gerçekte yatar. Dönem 12 Eylül sonrasıydı. Yasaklar henüz kalkmıştı. Demokratik arayış içindeki Kürtler SHP'de siyaset yapıyordu. Bu, Aleviler için de geçerliydi. Dünya Soğuk Savaş'tan çıkıyordu. Özal dönemi sivil toplum, demokratikleşme gibi kavramları toplumsallaştırmıştı. Ulus ve üniter devletle demokratik yapının nasıl bağdaştırılacağı üstünde düşünülüyordu. O bakımdan SHP "demokratik devlet, sivil toplum, özgür birey" sloganını kullanıyordu.
Aynı nedenlerin de katkısıyla bu defa 1991 seçimlerinde İnönü-HEP'le ittifak yaptı ve Kürtleri kaçıracakları bir fırsat için parlamentoya taşıdı. Parti içi iktidarları kazanmasında bu adımın büyük katkısı oldu.
Baykal daha öncesinde aynı kavramları kullanarak parti içi Kürt-Alevi ittifakını kazanmak ve o yoldan iç iktidarı ele geçirmek istiyordu. Raporu hazırlatan ana amil budur. Raporun hazırlanmasına katkıda bulunanlar o dönemde Baykal'ın en yakın çevresiydi. Raporun önerileri dikkatlice hazırlanmıştır. Buna rağmen o dönemde hazırlanan başka metinlerde bir tek defa "Kürt" sözcüğü geçirilmemiştir ve bu durum Baykal aleyhine bir koz olarak kurultaylarda şiddetle eleştirilmiştir.

Özetin özeti

Birincisi, Baykal'ın o dönemde bu raporun içinde bulunması anlattığım koşulların itkisiyledir. Yoksa raporun içeriğiyle Baykal'ın hiçbir ilgisi yoktur.
İkincisi, tekrar edeyim, rapor bambaşka bir parti olan SHP tarafından hazırlanmıştır.
Bu o kadar böyledir ki, o tarihte yeniden açılan CHP Baykal'ın SHP'deki "Yeni Sol" gibi kuruntudan ibaret bile olsa öne sürdüğü nispeten farklı görüşleri derhal unutmuş, 1930'ların söylemine dönmüştür. O gün bu gündür de Baykal olsun CHP olsun, ne Kürtleri hatırlar ne gerçek bir demokrasiden yanadır. Bu nedenle şimdi Baykal'ın ve CHP'nin tamamen farklı koşullarda hazırlanmış o raporla ilgisi olmadığı gibi orada yazan görüşleri benimsemesine olanak yoktur. Benim önden okumak imkânı bulduğum Hamid Akın Ünver'in Essex Üniversitesi'nde hazırladığı doktora tezi yayınlandığında iki parti arasında Kürt, insan hakları, demokratikleşme gibi konulardaki farkı matematiksel olarak görme ve tüm şu belirttiklerimi somutlaştırma şansı bulacağız.
Aman kimse yanılıp Baykal'a veya CHP'ye "sen bu raporu hazırlamıştın" demesin. Bazı safdil yurttaşlar da CHP o raporu hazırlamıştır ve demokrattır diye kendisini avutmasın. CHP, SHP değildir ve iki parti bu nedenle birleşmiştir.
Kürtlere, demokratlara ve hükümete duyurulur. Hem de CHP'nin kuruluş yıldönümünde...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA